22 Eylül 2013 Pazar

Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor

dairesinde 50 bin ariyla yasiyor



Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor


22.09.2013 07:20 1,527 kez okunmuş


Evcil hayvanları kedi, köpek, kuş ve balıktan ibaret sanmayın. Şehir arıcılarıyla yepyeni bir evcil hayvan sınıfı ortaya çıkıyor. İşte bir beyaz yakalı İstanbul’un orta yerinde 30 katlı apartmanın 11. katında arı kolonosiyle yaşıyor.


Röportaj: Halil İbrahim İzgi


İstanbul’un orta yerinde kahvaltı yaparken sofranıza bir arı misafir olur. Öyle yaban arısı falan değildir. Bildiğiniz bal arısıdır. Bu arının nereden geldiğini merak edersiniz. Fakat onun ve on binlerce arkadaşının komşunuz olacağı aklınıza gelmez. Bir öğle yemeğinde çok sevdiğim arkadaşlarımla sohbet ederken konu arılara geldi ve şehir arıcılığı yapan bir plaza çalışanından söz açıldı. Gökdelenler ve arıları yan yana getirmek yeterince ilginçti. Hikayenin arka planını anlamak için önce e-posta yazışmalarıyla sonra da yüz yüze görüşerek İstanbul’un ortasında şehir arıcılığı yapan bir beyaz yakalıyla tanıştık.


GÜVENLİK ARIYA SÖKMEZ


Şehir arıcısı Serdar Coşkun, İstanbul’da internet sağlayıcı bir firmada çalışıyor. Alibeyköy’de 30 kattan yüksek apartmanlardan oluşan bir sitede oturuyor. İçeri girmek için güvenliği geçmeniz gerekiyor. Tabii bu güvenlik önlemleri arılar için geçerli değil. Kendisini ‘vakit buldukça şehir ve iş yaşamının stresinden kurtulmak için her fırsatları değerlendiren biri’ olarak tanımlıyor. Arılara olan ilgisi 4-5 ay önce başlamış. İlgi alanı şehir arıcılığı olarak tanımlanıyor. Kendisini CNBCe dizileri seyretmekten Tarım TV ve Bereket TV izleyicisi haline getiren bir ilgi alanından bahsediyoruz.


Şehir arıcılığı dünyanın birçok metropolünde hızla artan yapılaşmanın ortasında gelişiyor. Genelde ticâri bir beklenti içerisinde olmadan hobi amaçlı, şehrin içinde kısıtlı alanlarda yapılıyor. Şehir arıcıları sadece kendi bal, polen ve propolis (kovan koruyan ve insan vücudu için çok faydalı olan bir madde) ihtiyaçlarını karşılayıp eşe dosta dağıtabiliyorlar. Düşük miktarlarda üretim yapıldığı için maliyeti yüksek olsa da bir rahatlatma ve doğayla irtibat sağlama açısından terapi yerine geçiyor. Şehir arıcılığı kırsal arıcılığın bir taklidi ya da bir özlemi… Bazen bal ve diğer arı ürünleri edinmenin ötesinde bu işle uğraşmanın kendisi amaç olabiliyor. En azından Serdar Coşkun için bazen böyle oluyormuş.


BİSİKLET TURUYLA BAŞLAYAN TUTKU


Serdar Coşkun şehir arıcılığına bulaşmasını şöyle anlatıyor: ‘Hafta sonları vakit buldukça kendimizi gerek kamp kurmak gerek bisiklet turları için İstanbul’un kuzeyindeki ormanlara atıyorduk. O gezilerden birinde ilk defa profesyonel arıcıların ormanın içine dizdikleri arı kovanlarını yakından inceleme fırsatım oldu. Gördüm ki arılar hiç de öyle kafamızdaki algı gibi, insanları sokmak için adeta pusuda bekleyen, fırsat kollayan canlılar değillermiş. Bu yanlış algının yıkılması açısından bu tanışma benim için çok önemliydi. Kasıtlı olarak rahatsız etmediğiniz sürece becerebilirseniz elinizle sevebilirsiniz bile.’


Ardından bir gün tesadüfen Mecidiyeköy’de oturan bir arkadaşının evinin terasında babasına ait arı kovanı olduğunu öğrenir. Bu onun için inanılmaz bir bilgidir. Nasıl olur da şehir ortasında ormanı, kırı olmayan bir yerde arı kovanı olabilir? Araştırmaya başlar ve İstanbul’daki diğer şehir arıcılarının izini bulur. Fatih’te de Suadiye’de de bu işi yapan kişiler olduğunu öğrenir.


Bir belgesel kanalında New York’ta bir binanın en üst katında 5′ten fazla kovanı olan bir adamı dahi görür: ‘En ilginci de yurt dışından bir haber görüntüsüydü. Haberde Hong Kong’da bir binanın 14. katındaki terasta yapılan arıcılık konu ediliyordu. Her ne kadar şehrin merkezi beton ormanı olsa da şehrin etrafını çevreleyen dağlardaki kaynaklar sayesinde bunun gibi 11 bina daha olduğunu söylüyordu haberde.’


‘Arı o kadar ilginç bir hayvan ki’ diyor Coşkun: ‘Bal yapması için bulması gereken nektarı nerede olursa olsun 6 km uçuyor buluyor ve kovanına getiriyor. Zaten kendimi bildim bileli bal da hayatımın vazgeçilmez bir parçasıydı ve dedim ki neden burada da olmasın?’


ASANSÖRDE 50 BİN ARIYLA BAŞBAŞA


Daha önce birçok hobi ile uğraşan Serdar Coşkun arıcılığı öncekilerden çok farklı olarak niteliyor: ‘Hiçbir hobi beni bu denli düşünmeye sevk etmemişti. Kolonideki hiyerarşik yapıları, çalışma ritimleri, ortak bir amaç için organize olmaları gibi bir çok yapılarıyla muazzam canlılar. Kovanı ilk aldığımda eve çıkardığım anı unutamıyorum. Yük asansörünü kullandım, her türlü güvenlik tedbirini almıştım ama aklımdan kovanın bir şekilde yanlışlıkla açılması ihtimali geçtiğinde fazlasıyla heyecanlanmıştım. 1 m2 ‘lik bir alanda binlerce arıyla yalnız kalma düşüncesi beni bayağı bir korkutmuştu. Neyse ki kazasız belasız nakletmiştim.’


11. KATTAKİ ARI KOLONİSİ


Başlamaya karar verdikten sonra nasıl kovan yapabilirim diye marangozları dolaşır Coşkun. Kovanların rastgele yapılmış kutular olmadığını, hepsinin belli bir standardının olduğunu anlar. Kovan teminini arıcılık malzemeleri satan bir yerden yapıp işe girişir. Kemerburgaz’da bir amcadan arısıyla beraber 9 çerçeve petek alıp yeni kovanına dizip 30 katlı apartmanın 11. katındaki evinin güney cephesine bakan balkonuna koyar. Apartmanın karşısında başka bir apartman olmaması hatta ağaçlık fidanlık olması onun için büyük bir şanstır. Arılarla yaşamaya başladıktan sonra farklı tecrübeler yaşamış Serdar Coşkun: ‘O kadar ilginç hayvanlar ki çıktıkları yuvalarına geri dönme konusunda çok başarılılardı. Denemek için evin tüm camlarını ve kovanın bulunduğu balkonun kapısı da dahil olmak üzere açık bıraktım. Ağaç ve çiçeklerden nektar (bal özü) alımından sonra sadece kovanlarına dönüyorlardı ve yanlışlıkla diğer evlere girmiyorlardı. Dolayısı ile komşuları rahatsız edecek bir durum söz konusu olmadı.’


Kovan balkonda olduğu zamanlarda komşuları bu durumu bilmiyormuş. Bu sırrını ailesi ve arkadaşlarına ilk açtığında şaka yaptığını zannetmişler.


ŞEHİR PARKLARI YEŞİL ÇÖL GİBİ


Apartmandaki ilk 3-4 hafta boyunca arılar üstün çaba gösterseler de uyum konusunda pek başarılı olamamış. Serdar Coşkun’un aşırı ilgiyle kovanlardaki petekleri sık sık gözlemlemesi arıların da pek hoşuna gitmemiş. Kovanı alıp yakındaki baraj bölgesinde ağaçlık bir bölgeye götürmüş. Coşkun, daha fazla verim elde etmeyi düşündüğü bu yeni sistemle arılarının da rahat ettiğini düşünüyor. Şehir arıcılığının en büyük zorluğu alan ve bal özü kaynakları temini oluşturuyor. Belediye yeşil alanları ciddi anlamda artırsa da, çim ekip çiçeklendirmek aslında doğal hayatı ve dolayısıyla bal özü kaynaklarının büyük ölçüde tahrip edilmesine yol açıyormuş: ‘Bu tür alanlara arıcılıkta yeşil çöl deniyor. Baktığınız zaman yem yeşil ama ne böğürtlen ne püren kalmış. Bir başka zorluğu da yine belediyelerin yaptığı ilaçlamalar. Özellikle sivrisinekler için yapılanlar. Bu da içinde yaşadığımız doğal ortam adacıklarına çok zarar veriyor, sadece bal arıları için bir tehdit değil tüm böcekler için. En basitinden sokakta oynayan şanslı çocuklardık ve o zamanlar yaz geceleri çokça ateş böceği görürdük. Yıllardır ateşböceğine rastlayamıyoruz.’


ŞEHİR ARICILIĞI YAPMAK İSTEYENLERE ÖNERİLER


-Hemen kovan almakla başlanmamalı. İlk önce bir öğrenim süreci geçirilmeli.


-Arıcılık kurslarıyla öğrenim süreci tamamlanabilir.


-İnternet’te arıcılıkla ilgili çok güzel kaynaklar var.


-Kesinlikle bilgi sahibi olmadan bu işe kalkışılmamalı ki hayvanlara yazık olmasın.


-Kovanın koyulacağı yer çok önemli. Bunun için de önceden bir araştırma yapılmasında fayda var.


-Kovanlar ağaç ve çiçek kaynaklarına yakın olmalı.


-İlaçlama yapılan bir bölgede de olmaması gerekir.



Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor

21 Eylül 2013 Cumartesi

Bebeğinin cinsiyeti belli oldu

bebeginin cinsiyeti belli oldu



Bebeğinin cinsiyeti belli oldu


21.09.2013 17:37 1,836 kez okunmuş


Uzun süredir bebeğinin cinsiyetini merak eden ünlü oyuncu Meryem Uzerli, sonunda bunu da öğrendi. Uzerli, yaklaşık 4 buçuk aylık hamile.


Tükenmişlik sendromu nedeniyle Muhteşem Yüzyıl’dan ayrılan ve hayatını Almanya’da sürdüren Meryem Uzerli’nin hamile olduğu ortaya çıkmıştı.


Sevgili Can Ateş’in istememesine rağmen karnındaki bebeği dünyaya getireceğini açıklayan Uzerli’nin kızı olacak.



Bebeğinin cinsiyeti belli oldu

Arzum Onan'dan acı itiraf: Parasızlıktan...

arzum onan dan aci itiraf parasizliktan



Arzum Onan’dan acı itiraf: Parasızlıktan…


21.09.2013 15:30 6,037 kez okunmuş


Ünlü oyuncu Arzum Onan, özel hayatıyla ilgili onu derinden üzen acı bir olayı paylaştı.


Arzum Onan, üniversiteye gidemediğini, en büyük hayallerinden birinin mimarlık okumak olduğunu söyledi. Hayatına dair açıklamalarda bulunan Onan şunları söyledi: “Daha önce kimseyle paylaşmadığım bazı noktaları sizinle paylaşmak istiyorum.


‘PARASIZLIKTAN ÜNİVERSİTEYİ OKUYAMADIM’Ben üniversiteye gidemedim. Babamın hastalığı ve paraya olan ihtiyaçlarımızdan dolayı. Benim apar topar hiçbir şey anlamadan modelliğe başlamamdan dolayı. Devamında oyunculuğa başladım. Çok ama çok mimar olmak istemiştim.”


‘HAYALİMİ TAŞA ÇIKARIYORUM’


Yıllar ilerledikçe hayallerini taştan ve ahşaptan çıkardığını söyleyen Onan, kendini keşfetme yolculuğundan şöyle söz etti: “Üniversiteyi kazansaydım nasıl bir hayatım olurdu diye düşünüyorum. Daha sonra çamura dokunuyorum. Hayalimde ki düşünceleri kütlelerden çıkarıyorum. Taştan ya da ahşaptan. O zaman diyorum ki her şeyi sıfırlıyorum. Asıl kendimi keşfettiğim an işte o an oluyor.


Şimdi geldiğim noktada iyi ki diyorum. İşte bu benim belki kendi sınırlarımı keşfettiğim an olabilir. Hayat bir şekilde bizi ne kadar doğru planladığımızı düşünürsek düşünelim ummadığımız yerlere götürebilir. Orada mutsuz da olabiliriz. İkinci şans ve bunu üstelik İstanbul Üniversitesi’nin yapmış olması çok önemli bir şey. Yine de zaman zaman ailevi koşullar ya da aile işini devam ettirmeler özgür tercihler yapmamızı engelliyor.”



Arzum Onan'dan acı itiraf: Parasızlıktan...

20 Eylül 2013 Cuma

Lana Del Rey İstanbul'da

lana del rey istanbul da



Lana Del Rey İstanbul’da


20.09.2013 17:52 719 kez okunmuş


Şarkılarıyla tüm dünyada büyük beğeni kazanan Lana Del Rey, Küçükçiftlik Park’ta vereceği konser için İstanbul’a geldi.


Britisih Airways’e ait bir uçakla saat 23.30′da Londra’dan İstanbul’a gelen Lana Del Rey’i Atatürk Havalimanı’nda Unilife yetkilileri karşıladı.


Lana Del Rey Havalimanı’nda sempatik tavırlarıyla dikkat çekti. Ünlü sanatçı korumalar eşliğinde havalimanından ayrılarak kalacağı otele gitti.



Lana Del Rey İstanbul'da

Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

prada 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

prada 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

Bunlar da dana güzeli

bunlar da dana guzeli



Bunlar da dana güzeli


20.09.2013 15:03 293 kez okunmuş


Çanakkale’nin Biga ilçesinde düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı, sığır güzellik yarışmasıyla başladı. Podyuma çıkan dana, düve ve tosunlar, güzellik konusunda birbirleriyle yarıştı.


Biga’da bu yıl üçüncüsü düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı ile 8′incisi yapılan Ticaret ve Sanayi Fuarı, sığır güzellik yarışmasıyla başladı. İlçe merkezinde yapılan yarışmada, besiciler en güzel hayvanlarını görücüye çıkardı. 5 jüri üyesi, hayvanları tek tek kontrol ederek, görünüş, güzellik, bakım, sağlık gibi kriterlere göre puan verdi. Yarışmada, ilk 3 hayvanın sahibine cumhuriyet altını, yem ve çeşitli hediyeler verildi.


Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şadan Doğan, fuarın ilçe için son derece önemli olduğunu söyledi. Hayvancılığın desteklenmesi için bu sene ilk kez sığır güzellik yarışması tertiplediklerini belirten Başkan Doğan, “Biga, ticaret ve sanayi alanında olduğu kadar, hayvancılıkta da önemli bir yere sahip. Bunu duyurmak ve hayvancılığı teşvik etmek maksadıyla böyle bir yarışma düzenledik. İlgiden son derece memnunuz” dedi.



Bunlar da dana güzeli