22 Eylül 2013 Pazar

Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor

dairesinde 50 bin ariyla yasiyor



Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor


22.09.2013 07:20 1,527 kez okunmuş


Evcil hayvanları kedi, köpek, kuş ve balıktan ibaret sanmayın. Şehir arıcılarıyla yepyeni bir evcil hayvan sınıfı ortaya çıkıyor. İşte bir beyaz yakalı İstanbul’un orta yerinde 30 katlı apartmanın 11. katında arı kolonosiyle yaşıyor.


Röportaj: Halil İbrahim İzgi


İstanbul’un orta yerinde kahvaltı yaparken sofranıza bir arı misafir olur. Öyle yaban arısı falan değildir. Bildiğiniz bal arısıdır. Bu arının nereden geldiğini merak edersiniz. Fakat onun ve on binlerce arkadaşının komşunuz olacağı aklınıza gelmez. Bir öğle yemeğinde çok sevdiğim arkadaşlarımla sohbet ederken konu arılara geldi ve şehir arıcılığı yapan bir plaza çalışanından söz açıldı. Gökdelenler ve arıları yan yana getirmek yeterince ilginçti. Hikayenin arka planını anlamak için önce e-posta yazışmalarıyla sonra da yüz yüze görüşerek İstanbul’un ortasında şehir arıcılığı yapan bir beyaz yakalıyla tanıştık.


GÜVENLİK ARIYA SÖKMEZ


Şehir arıcısı Serdar Coşkun, İstanbul’da internet sağlayıcı bir firmada çalışıyor. Alibeyköy’de 30 kattan yüksek apartmanlardan oluşan bir sitede oturuyor. İçeri girmek için güvenliği geçmeniz gerekiyor. Tabii bu güvenlik önlemleri arılar için geçerli değil. Kendisini ‘vakit buldukça şehir ve iş yaşamının stresinden kurtulmak için her fırsatları değerlendiren biri’ olarak tanımlıyor. Arılara olan ilgisi 4-5 ay önce başlamış. İlgi alanı şehir arıcılığı olarak tanımlanıyor. Kendisini CNBCe dizileri seyretmekten Tarım TV ve Bereket TV izleyicisi haline getiren bir ilgi alanından bahsediyoruz.


Şehir arıcılığı dünyanın birçok metropolünde hızla artan yapılaşmanın ortasında gelişiyor. Genelde ticâri bir beklenti içerisinde olmadan hobi amaçlı, şehrin içinde kısıtlı alanlarda yapılıyor. Şehir arıcıları sadece kendi bal, polen ve propolis (kovan koruyan ve insan vücudu için çok faydalı olan bir madde) ihtiyaçlarını karşılayıp eşe dosta dağıtabiliyorlar. Düşük miktarlarda üretim yapıldığı için maliyeti yüksek olsa da bir rahatlatma ve doğayla irtibat sağlama açısından terapi yerine geçiyor. Şehir arıcılığı kırsal arıcılığın bir taklidi ya da bir özlemi… Bazen bal ve diğer arı ürünleri edinmenin ötesinde bu işle uğraşmanın kendisi amaç olabiliyor. En azından Serdar Coşkun için bazen böyle oluyormuş.


BİSİKLET TURUYLA BAŞLAYAN TUTKU


Serdar Coşkun şehir arıcılığına bulaşmasını şöyle anlatıyor: ‘Hafta sonları vakit buldukça kendimizi gerek kamp kurmak gerek bisiklet turları için İstanbul’un kuzeyindeki ormanlara atıyorduk. O gezilerden birinde ilk defa profesyonel arıcıların ormanın içine dizdikleri arı kovanlarını yakından inceleme fırsatım oldu. Gördüm ki arılar hiç de öyle kafamızdaki algı gibi, insanları sokmak için adeta pusuda bekleyen, fırsat kollayan canlılar değillermiş. Bu yanlış algının yıkılması açısından bu tanışma benim için çok önemliydi. Kasıtlı olarak rahatsız etmediğiniz sürece becerebilirseniz elinizle sevebilirsiniz bile.’


Ardından bir gün tesadüfen Mecidiyeköy’de oturan bir arkadaşının evinin terasında babasına ait arı kovanı olduğunu öğrenir. Bu onun için inanılmaz bir bilgidir. Nasıl olur da şehir ortasında ormanı, kırı olmayan bir yerde arı kovanı olabilir? Araştırmaya başlar ve İstanbul’daki diğer şehir arıcılarının izini bulur. Fatih’te de Suadiye’de de bu işi yapan kişiler olduğunu öğrenir.


Bir belgesel kanalında New York’ta bir binanın en üst katında 5′ten fazla kovanı olan bir adamı dahi görür: ‘En ilginci de yurt dışından bir haber görüntüsüydü. Haberde Hong Kong’da bir binanın 14. katındaki terasta yapılan arıcılık konu ediliyordu. Her ne kadar şehrin merkezi beton ormanı olsa da şehrin etrafını çevreleyen dağlardaki kaynaklar sayesinde bunun gibi 11 bina daha olduğunu söylüyordu haberde.’


‘Arı o kadar ilginç bir hayvan ki’ diyor Coşkun: ‘Bal yapması için bulması gereken nektarı nerede olursa olsun 6 km uçuyor buluyor ve kovanına getiriyor. Zaten kendimi bildim bileli bal da hayatımın vazgeçilmez bir parçasıydı ve dedim ki neden burada da olmasın?’


ASANSÖRDE 50 BİN ARIYLA BAŞBAŞA


Daha önce birçok hobi ile uğraşan Serdar Coşkun arıcılığı öncekilerden çok farklı olarak niteliyor: ‘Hiçbir hobi beni bu denli düşünmeye sevk etmemişti. Kolonideki hiyerarşik yapıları, çalışma ritimleri, ortak bir amaç için organize olmaları gibi bir çok yapılarıyla muazzam canlılar. Kovanı ilk aldığımda eve çıkardığım anı unutamıyorum. Yük asansörünü kullandım, her türlü güvenlik tedbirini almıştım ama aklımdan kovanın bir şekilde yanlışlıkla açılması ihtimali geçtiğinde fazlasıyla heyecanlanmıştım. 1 m2 ‘lik bir alanda binlerce arıyla yalnız kalma düşüncesi beni bayağı bir korkutmuştu. Neyse ki kazasız belasız nakletmiştim.’


11. KATTAKİ ARI KOLONİSİ


Başlamaya karar verdikten sonra nasıl kovan yapabilirim diye marangozları dolaşır Coşkun. Kovanların rastgele yapılmış kutular olmadığını, hepsinin belli bir standardının olduğunu anlar. Kovan teminini arıcılık malzemeleri satan bir yerden yapıp işe girişir. Kemerburgaz’da bir amcadan arısıyla beraber 9 çerçeve petek alıp yeni kovanına dizip 30 katlı apartmanın 11. katındaki evinin güney cephesine bakan balkonuna koyar. Apartmanın karşısında başka bir apartman olmaması hatta ağaçlık fidanlık olması onun için büyük bir şanstır. Arılarla yaşamaya başladıktan sonra farklı tecrübeler yaşamış Serdar Coşkun: ‘O kadar ilginç hayvanlar ki çıktıkları yuvalarına geri dönme konusunda çok başarılılardı. Denemek için evin tüm camlarını ve kovanın bulunduğu balkonun kapısı da dahil olmak üzere açık bıraktım. Ağaç ve çiçeklerden nektar (bal özü) alımından sonra sadece kovanlarına dönüyorlardı ve yanlışlıkla diğer evlere girmiyorlardı. Dolayısı ile komşuları rahatsız edecek bir durum söz konusu olmadı.’


Kovan balkonda olduğu zamanlarda komşuları bu durumu bilmiyormuş. Bu sırrını ailesi ve arkadaşlarına ilk açtığında şaka yaptığını zannetmişler.


ŞEHİR PARKLARI YEŞİL ÇÖL GİBİ


Apartmandaki ilk 3-4 hafta boyunca arılar üstün çaba gösterseler de uyum konusunda pek başarılı olamamış. Serdar Coşkun’un aşırı ilgiyle kovanlardaki petekleri sık sık gözlemlemesi arıların da pek hoşuna gitmemiş. Kovanı alıp yakındaki baraj bölgesinde ağaçlık bir bölgeye götürmüş. Coşkun, daha fazla verim elde etmeyi düşündüğü bu yeni sistemle arılarının da rahat ettiğini düşünüyor. Şehir arıcılığının en büyük zorluğu alan ve bal özü kaynakları temini oluşturuyor. Belediye yeşil alanları ciddi anlamda artırsa da, çim ekip çiçeklendirmek aslında doğal hayatı ve dolayısıyla bal özü kaynaklarının büyük ölçüde tahrip edilmesine yol açıyormuş: ‘Bu tür alanlara arıcılıkta yeşil çöl deniyor. Baktığınız zaman yem yeşil ama ne böğürtlen ne püren kalmış. Bir başka zorluğu da yine belediyelerin yaptığı ilaçlamalar. Özellikle sivrisinekler için yapılanlar. Bu da içinde yaşadığımız doğal ortam adacıklarına çok zarar veriyor, sadece bal arıları için bir tehdit değil tüm böcekler için. En basitinden sokakta oynayan şanslı çocuklardık ve o zamanlar yaz geceleri çokça ateş böceği görürdük. Yıllardır ateşböceğine rastlayamıyoruz.’


ŞEHİR ARICILIĞI YAPMAK İSTEYENLERE ÖNERİLER


-Hemen kovan almakla başlanmamalı. İlk önce bir öğrenim süreci geçirilmeli.


-Arıcılık kurslarıyla öğrenim süreci tamamlanabilir.


-İnternet’te arıcılıkla ilgili çok güzel kaynaklar var.


-Kesinlikle bilgi sahibi olmadan bu işe kalkışılmamalı ki hayvanlara yazık olmasın.


-Kovanın koyulacağı yer çok önemli. Bunun için de önceden bir araştırma yapılmasında fayda var.


-Kovanlar ağaç ve çiçek kaynaklarına yakın olmalı.


-İlaçlama yapılan bir bölgede de olmaması gerekir.



Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor

21 Eylül 2013 Cumartesi

Bebeğinin cinsiyeti belli oldu

bebeginin cinsiyeti belli oldu



Bebeğinin cinsiyeti belli oldu


21.09.2013 17:37 1,836 kez okunmuş


Uzun süredir bebeğinin cinsiyetini merak eden ünlü oyuncu Meryem Uzerli, sonunda bunu da öğrendi. Uzerli, yaklaşık 4 buçuk aylık hamile.


Tükenmişlik sendromu nedeniyle Muhteşem Yüzyıl’dan ayrılan ve hayatını Almanya’da sürdüren Meryem Uzerli’nin hamile olduğu ortaya çıkmıştı.


Sevgili Can Ateş’in istememesine rağmen karnındaki bebeği dünyaya getireceğini açıklayan Uzerli’nin kızı olacak.



Bebeğinin cinsiyeti belli oldu

Arzum Onan'dan acı itiraf: Parasızlıktan...

arzum onan dan aci itiraf parasizliktan



Arzum Onan’dan acı itiraf: Parasızlıktan…


21.09.2013 15:30 6,037 kez okunmuş


Ünlü oyuncu Arzum Onan, özel hayatıyla ilgili onu derinden üzen acı bir olayı paylaştı.


Arzum Onan, üniversiteye gidemediğini, en büyük hayallerinden birinin mimarlık okumak olduğunu söyledi. Hayatına dair açıklamalarda bulunan Onan şunları söyledi: “Daha önce kimseyle paylaşmadığım bazı noktaları sizinle paylaşmak istiyorum.


‘PARASIZLIKTAN ÜNİVERSİTEYİ OKUYAMADIM’Ben üniversiteye gidemedim. Babamın hastalığı ve paraya olan ihtiyaçlarımızdan dolayı. Benim apar topar hiçbir şey anlamadan modelliğe başlamamdan dolayı. Devamında oyunculuğa başladım. Çok ama çok mimar olmak istemiştim.”


‘HAYALİMİ TAŞA ÇIKARIYORUM’


Yıllar ilerledikçe hayallerini taştan ve ahşaptan çıkardığını söyleyen Onan, kendini keşfetme yolculuğundan şöyle söz etti: “Üniversiteyi kazansaydım nasıl bir hayatım olurdu diye düşünüyorum. Daha sonra çamura dokunuyorum. Hayalimde ki düşünceleri kütlelerden çıkarıyorum. Taştan ya da ahşaptan. O zaman diyorum ki her şeyi sıfırlıyorum. Asıl kendimi keşfettiğim an işte o an oluyor.


Şimdi geldiğim noktada iyi ki diyorum. İşte bu benim belki kendi sınırlarımı keşfettiğim an olabilir. Hayat bir şekilde bizi ne kadar doğru planladığımızı düşünürsek düşünelim ummadığımız yerlere götürebilir. Orada mutsuz da olabiliriz. İkinci şans ve bunu üstelik İstanbul Üniversitesi’nin yapmış olması çok önemli bir şey. Yine de zaman zaman ailevi koşullar ya da aile işini devam ettirmeler özgür tercihler yapmamızı engelliyor.”



Arzum Onan'dan acı itiraf: Parasızlıktan...

20 Eylül 2013 Cuma

Lana Del Rey İstanbul'da

lana del rey istanbul da



Lana Del Rey İstanbul’da


20.09.2013 17:52 719 kez okunmuş


Şarkılarıyla tüm dünyada büyük beğeni kazanan Lana Del Rey, Küçükçiftlik Park’ta vereceği konser için İstanbul’a geldi.


Britisih Airways’e ait bir uçakla saat 23.30′da Londra’dan İstanbul’a gelen Lana Del Rey’i Atatürk Havalimanı’nda Unilife yetkilileri karşıladı.


Lana Del Rey Havalimanı’nda sempatik tavırlarıyla dikkat çekti. Ünlü sanatçı korumalar eşliğinde havalimanından ayrılarak kalacağı otele gitti.



Lana Del Rey İstanbul'da

Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

prada 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

prada 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Prada 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

Bunlar da dana güzeli

bunlar da dana guzeli



Bunlar da dana güzeli


20.09.2013 15:03 293 kez okunmuş


Çanakkale’nin Biga ilçesinde düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı, sığır güzellik yarışmasıyla başladı. Podyuma çıkan dana, düve ve tosunlar, güzellik konusunda birbirleriyle yarıştı.


Biga’da bu yıl üçüncüsü düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı ile 8′incisi yapılan Ticaret ve Sanayi Fuarı, sığır güzellik yarışmasıyla başladı. İlçe merkezinde yapılan yarışmada, besiciler en güzel hayvanlarını görücüye çıkardı. 5 jüri üyesi, hayvanları tek tek kontrol ederek, görünüş, güzellik, bakım, sağlık gibi kriterlere göre puan verdi. Yarışmada, ilk 3 hayvanın sahibine cumhuriyet altını, yem ve çeşitli hediyeler verildi.


Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şadan Doğan, fuarın ilçe için son derece önemli olduğunu söyledi. Hayvancılığın desteklenmesi için bu sene ilk kez sığır güzellik yarışması tertiplediklerini belirten Başkan Doğan, “Biga, ticaret ve sanayi alanında olduğu kadar, hayvancılıkta da önemli bir yere sahip. Bunu duyurmak ve hayvancılığı teşvik etmek maksadıyla böyle bir yarışma düzenledik. İlgiden son derece memnunuz” dedi.



Bunlar da dana güzeli

Bunlar da dana güzeli

bunlar da dana guzeli



Bunlar da dana güzeli


20.09.2013 15:03 293 kez okunmuş


Çanakkale’nin Biga ilçesinde düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı, sığır güzellik yarışmasıyla başladı. Podyuma çıkan dana, düve ve tosunlar, güzellik konusunda birbirleriyle yarıştı.


Biga’da bu yıl üçüncüsü düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı ile 8′incisi yapılan Ticaret ve Sanayi Fuarı, sığır güzellik yarışmasıyla başladı. İlçe merkezinde yapılan yarışmada, besiciler en güzel hayvanlarını görücüye çıkardı. 5 jüri üyesi, hayvanları tek tek kontrol ederek, görünüş, güzellik, bakım, sağlık gibi kriterlere göre puan verdi. Yarışmada, ilk 3 hayvanın sahibine cumhuriyet altını, yem ve çeşitli hediyeler verildi.


Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şadan Doğan, fuarın ilçe için son derece önemli olduğunu söyledi. Hayvancılığın desteklenmesi için bu sene ilk kez sığır güzellik yarışması tertiplediklerini belirten Başkan Doğan, “Biga, ticaret ve sanayi alanında olduğu kadar, hayvancılıkta da önemli bir yere sahip. Bunu duyurmak ve hayvancılığı teşvik etmek maksadıyla böyle bir yarışma düzenledik. İlgiden son derece memnunuz” dedi.



Bunlar da dana güzeli

Cem Yılmaz'ın imza için peşinden koştuğu yıldız

cem yilmaz in imza icin pesinden kostugu yildiz



Cem Yılmaz’ın imza için peşinden koştuğu yıldız


20.09.2013 08:03 2,447 kez okunmuş


İngiliz şarkıcı Lisa Stansfield, BKM sahnesinde konser verdi. Aralarında Cem Yılmaz – Ahu Yağtu çifti, Zafer Alagöz ve Deniz Özerman’ın da bulunduğu ünlü isimler, sanatçıdan imza alabilmek için kulise koştu.


90′ların soul ve pop yıldızlarından Lisa Stansfield, BKM’deki konseriyle İstanbullulara unutulmaz bir müzik gecesi yaşattı. Türkiye’ye ilk kez gelen ünlü şarkıcı, ilerleyen yaşına rağmen enerjisi ve seyirciyle kurduğu iletişimle dikkat çekti. Kadife sesli şarkıcı, konserin açılışını ‘Can’t Dance’ ile yaptı.


Seyirciyi dansa davet etti


Seyirciye İngilizce olarak “Hoş geldiniz. Herkesi ayağa kalkmaya davet ediyorum, lütfen herkes dans etsin” diyerek seslendi. Stansfield’ı ön sıralarda Cem Yılmaz, Ahu Yağtu, Zafer Alagöz ve Deniz Özerman’ın da aralarında bulunduğu birçok ünlü isim izledi.


Kulise girerek sanatçı ile tanışma fırsatını bulan Cem Yılmaz, Ahu Yağtu, Deniz Özerman, Zafer Alagöz; Lisa Stansfield ile hatıra fotoğrafı da çektirmeyi ihmal etmedi. Yeni albümü ‘Seven’dan şarkılar da seslendiren Stansfield, ‘Never Never Gonna Give You Up’ ve ‘The Real Thing’ gibi klasikleriyle de geçmişe götürdü.


Star



Cem Yılmaz'ın imza için peşinden koştuğu yıldız

19 Eylül 2013 Perşembe

Her yerde giyebileceğiniz 5 parça

her yerde giyebileceginiz 5 parca


kadinayakkabisi.org adresinden Her yerde giyebileceğiniz 5 parça içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Her yerde giyebileceğiniz 5 parça

Her yerde giyebileceğiniz 5 parça

her yerde giyebileceginiz 5 parca


kadinayakkabisi.org adresinden Her yerde giyebileceğiniz 5 parça içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Her yerde giyebileceğiniz 5 parça

Tom Ford 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu

tom ford 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Tom Ford 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Tom Ford 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu

MFW Gucci 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu

mfw gucci 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden MFW Gucci 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



MFW Gucci 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu

MFW Gucci 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu

mfw gucci 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden MFW Gucci 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



MFW Gucci 2014 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu

Hafızasında 3 bin telefon numarası saklıyor

hafizasinda 3 bin telefon numarasi sakliyor



Hafızasında 3 bin telefon numarası saklıyor


19.09.2013 12:27 677 kez okunmuş


Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde yüzde 90 görme engeli bulunan Oğuz Aktaş (36) isimli vatandaş hafızasında 3 bin telefon numarasını saklıyor.


12 yıldır Akdağmadeni Belediyesi’nde santral görevlisi olarak çalışan Oğuz Aktaş, doğuştan yakalandığı tavuk karası hastalığı nedeniyle görme güçlüğü yaşıyor. Yaş ilerledikçe bu hastalık yüzde 90 görme kaybı yaşamasına sebep oldu. Hafızasında 3 bin telefon numarası kayıtlı olan Aktaş, çalıştığı iş yerinde kalem, kağıt, telefon rehberi kullanmadan işini yapıyor. Bu yüzden mesai arkadaşları ve tanıyanlar ona ’118 80 Oğuz’ lakabı takmış.


Oğuz Aktaş, 1999 yılında keşfettiği ezber yeteneği sayesinde işini zorlanmadan yaptığını belirterek, “12 yıldır belediyede santral işini yapıyorum. İşimde kağıt, kalem kullanmadan her şeyi halledebiliyorum. Hastalığım nedeniyle yüzde 90 görme kaybım var. Bu hastalığa halk arasında tavuk karası diyorlar. Kök hücreyle alakalı bir durum. Ama işimi aksatmadan en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Söylenen numaraları bir kere duymam yeterli, hemen hafızamda tutuyorum.” dedi.


İlk, orta ve lise tahsilinin ardından Akdağmadeni Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olduğunu söyleyen Aktaş, “İlçemizde hasbel kader iki yıllık okudum. İki yıl okuduktan sonra bir sınavda 28 sayfayı üç buçuk saatte ezberlemiştim. Önlü arkalı toplam 56 sayfa ediyordu. Bütün hocalar da bana hayret etti. Bunun Allah vergisi bir yetenek olduğunu ifade ettiler. Çalıştığım işyerinde yada çevremde beni tanıyanlar, bana cepten ulaşanlar ’118 Oğuz’la mı görüşüyorum’ diyor. Benim izinli olduğum zaman santralde duran diğer arkadaşım zaman zaman telefon numaraları bulmakta zorlandığı oluyor ve beni arayarak yardımcı olmamı istiyor. Ben de hangi numarayı soruyorlarsa hemen söylüyorum. Bu ezber sayesinde dostlar ve arkadaşlar bana 118 lakabını taktılar.” diye konuştu.


Belediye çalışanlarından Burhan Bellisoy, Oğuz Aktaş’ın farklı bir yeteneği olduğunu belirterek, “Arkadaşımızı 12 yıldır tanıyoruz. Belediyede ki bütün numaraları, il ilçe ve il dışındaki bütün cep, ev, iş yeri numaralarını ezbere biliyor. Hiçbir kağıt kalem kullanmadan görevini yapabiliyor. Canab-ı Allah’ın ona vermiş olduğu bir lutuf. Bütün numaraları hafızasında tuttuğundan dolayı bütün arkadaşlar, bütün personel Oğuz’a ’118 80 Oğuz’ diyorlar.” diye konuştu.


Ali Başol da 2 yıldır Aktaş ile çalıştığını ifade ederek, “İlk geldiğimde arkadaşlar anlatıyorlardı ve 118 Oğuz diyorlardı. Önce dalga geçtiklerini düşündüm ama belli bir zaman sonra anladım ki gerçekten telefon rehberi gibi bütün numaraları ezbere biliyor. Allah ona çok güzel bir beyin vermiş, onun gözlerine bir özür koymuş, bir engel koymuş ama ona çok güzel bir beyin lutfetmiş. Oğuz’un izinli olduğu günlerde en büyük sıkıntıyı, rehber ve her hangi bir kayıt olmadığı için yerine bakan personel yaşıyor. Amirleri ve çalışma arkadaşları da kendisinden oldukça memnun.” şeklinde konuştu.


Evli ve bir çocuk babası olan Oğuz Aktaş, işini çok sevdiğini başta Belediye Başkanı Suphi Daştan ve belediye personeline kendisine gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti.



Hafızasında 3 bin telefon numarası saklıyor

18 Eylül 2013 Çarşamba

Hastanede bu kadar da olmaz dedirten tesadüf!

hastanede bu kadar da olmaz dedirten tesaduf



Hastanede bu kadar da olmaz dedirten tesadüf!


19.09.2013 06:26 2,523 kez okunmuş


Bursa’nın İnegöl ilçesinde alacak verecek meselesi yüzünden çıkan kavgada 2 kişi yaralandı. Olay yerinden geçerken durdurularak yaralılardan birini hastaneye getiren 2 kişi, gerçeği öğrenince hastaneye getirdikleri yaralı şahsı tekme tokat dövdüler.


Alınan bilgiye göre, 19 yaşındaki Ş.A., mobilya atölyesinde alacağını vermedikleri iddiasıyla tartıştığı 19 yaşındaki F. D.’yi bıçakladı. F. D. hastaneye kaldırılırken, kavga sırasında kanlar içinde kalan Ş. A. da yoldan geçen bir otomobili durdurarak yardım istedi.


Yaralı Ş.A.’yi acil servise getiren 2 kişi, yaralı şahsın kardeşlerini bıçakladığını öğrenince Ş. A.’yı dövmeye başladı. Polis ve hastane güvenlik görevlilerinin müdahale ettiği olayda bıçaklanan gencin kardeşleri gözaltına alındı.Tedavi altına alınan yaralılar F.D. ve Ş.A.’nın sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.



Hastanede bu kadar da olmaz dedirten tesadüf!

Hababam Sınıfı Sergisine yoğun ilgi

hababam sinifi sergisine yogun ilgi



Hababam Sınıfı Sergisine yoğun ilgi


18.09.2013 22:29 1,111 kez okunmuş


Adana’da 20. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında oluşturulan ‘Hababam Sınıfı Heykel, Afiş, Karikatür ve Set Fotoğrafları Sergisi, Büyükşehir Belediyesi 75. Yıl Sanat Galerisi’nde açıldı.


Yazar Rıfat Ilgaz’ın aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanan filmde rol alan Münir Özkul, Ayşen Gruda, Adile Naşit, Kemal Sunal ile Şener Şen’in balmumu heykellerinin yer aldığı serginin açılışı yoğun ilgi gördü.


Bugüne kadar defalarca izlenerek Türk halkının hafızasına kazınan Hababam Sınıfı filminin oyuncuları Ahmet Arıman, Dilaver Gür, Ercan Gezmiş, Tuncay Akça, Tayfun Akalın, Cafer Dere, Dinçer Çetindamar, Teoman Ayık, Mehmet Çatay ve Faruk Şavlı’nın da hazır bulunduğu açılışa kitabın yazarı Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz, Etem Çalışkan, Turan Selçuk’un kızı Aslı Selçuk ile çok sayıda davetli de katıldı.


Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Aldırmaz, Hababam Sınıfı’nın öğretmenlik mesleğini canlandıran önemli bir film olduğunu kaydetti.


Filmin nasıl çekildiği konusunda bilgi veren Aldırmaz, Tepebağ Mahallesi’ndeki Sinema Müzesi’nin yanındaki tarihi binanın restore edilip, Hababam Sınıfı Müzesi olarak düzenleneceğini hatırlattı.


Oyunculardan Tuncay Akça, Hababam Sınıfı’nın İstanbul’da çekildiği yerde bazı kişilerin afişlerine bile tahammül etmediğini belirterek, “Bize söz verdiler, biz burada güzel bir sınıf açacağız, dediler. Ne yazık ki bu sınıfı halen yapmadı. Bu sınıfı Adana Büyükşehir Belediyesi onlardan daha evvel yaptı. Hababam’ın çekildiği yerler daha uzakta. Ama herkese çok değer veren Belediye Başkanı’na teşekkür ediyorum. Çok güzel bir şey, burada mutlu olduk.” dedi.


Konuşmalardan sonra Zihni Aldırmaz, oyunculara günün anısına plaket takdim etti. Daha sonra oluşturulan hazırlanan sınıfta sıralara oturan oyuncular, o günleri tekrar canlandırdı. Hayranları ise sanatçılarla ve bal mumu heykellerle bol bol fotoğraf çektirdi.



Hababam Sınıfı Sergisine yoğun ilgi

6 farklı etek modelinden hangisi size göre

6 farkli etek modelinden hangisi size gore



1-Lale Formlu Etekler

Vücut hatlarınızı ortaya çıkaran lale kesimli eteklerinizi hem triko üstlerle hem de havaların henüz tam serinlemediği bugünlerde bir tişörtle birleştirerek kullanabilirsiniz.



2-Colorblock

Hafta sonu arkadaş buluşması için hem spor hem de şık bir görünüm elde etmek isteyenler için ideal. Colorblock eteklerinizi, dolgu topuklu spor ayakkabılarla kombinleyebilirsiniz.



3-Pilili

Kolej stilinin olmazsa olmaz parçası pilili etekleri, kaşmir kazaklar ile kombinlemeyi deneyin. Stilinizde fark yaratmak için de iddialı çanta ve ayakkabılar ile birleştirmenizi öneriyoruz.



4-Maksi&Mini Stili

Proporsiyonlarla oynayın! Uzun, bol kesim kabanınızı mini etekle kombinleyip önümüzdeki kışın maskülen ve feminen trendini stilinize taşıyın.



5-Balon

Hem kalçalarınızı hem de karnınızı kamufle edebileceğiniz balon etekler, bu sezon da güçlü bir stil yaratmanızda size yardımcı olacak.



6-Kalem

Her zaman klasikler arasında olan kalem etekler, gündüz yüksek topuklu stilettolarla iş toplantılarına, akşam yemeği için de loaferlar eşliğinde giyilebilir.



6 farklı etek modelinden hangisi size göre

Zayıf gösteren 6 kıyafet

zayif gosteren 6 kiyafet


Zahmetsizce zayıflamayı kim istemez ki? Bir kıyafet giysek de incecik görünsek mesela…


Henüz bu durumu sağlayacak bir teknoloji olmasa da bir kaç göz yanılması sizi daha ince gösterebilir. Bu sihirli parçalar sayesinde dakikalar içinde en az 1 beden ince gözükmeniz garanti!


İşte sizi zayıf gösterecek 6 kıyafet…


HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN…



Zayıf gösteren 6 kıyafet

Zayıf gösteren 6 kıyafet

zayif gosteren 6 kiyafet


Zahmetsizce zayıflamayı kim istemez ki? Bir kıyafet giysek de incecik görünsek mesela…


Henüz bu durumu sağlayacak bir teknoloji olmasa da bir kaç göz yanılması sizi daha ince gösterebilir. Bu sihirli parçalar sayesinde dakikalar içinde en az 1 beden ince gözükmeniz garanti!


İşte sizi zayıf gösterecek 6 kıyafet…


HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN…



Zayıf gösteren 6 kıyafet

Bebekken kullanılan antibiyotige dikkat

bebekken kullanilan antibiyotige dikkat



Bebekken kullanılan antibiyotige dikkat


18.09.2013 11:35 411 kez okunmuş


Bebekler üzerinde yapılan araştırmalarda, ilk 6 ayında antibiyotik verilen bebeklerin, ilaç kullanmayanlara göre daha şişman olduğu saptandı.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Esen, bebeklerde antibiyotik kullanımının etkileri konusunda yapılan araştırmada, yeni doğan farelere antibiyotik verildiğini belirtti.


Antibiyotik verilmeyen başka bir grup fare üzerinde de inceleme yapıldığına dikkati çeken Esen, “Erken safhalarda, henüz florası, ekolojik dengesi oluşmadan antibiyotik alan farelerin almayanlara göre daha şişman olduğu görülüyor. Yakın zamanda 10 bin bebek üzerinde yapılmış araştırmaya göre hayatının ilk 6 ayında antibiyotik kullanan bebeklerin daha şişman olduğu saptandı. Siz bağırsak florasını antibiyotiklerle bozarsanız, yağ metabolizmasını bozuyorsunuz. Yağ metabolizması bozulduğu anda şişmanlığı tetiklemiş oluyorsunuz. Antibiyotik vererek hiç akla gelmeyen birtakım yerleri bozuyoruz” dedi.


“Bakteriler lüzumsuz değil”


Antibiyotik kullanımının vitamin sentezi üzerinde de olumsuz etkiler oluşturabildiğini dile getiren Esen, şöyle devam etti:


“Bağırsaktaki bakteriler lüzumsuz yere orada bulunan mikroplar değil. Bunlar bizi hastalıklardan koruyan dostumuz. Bizim için vitamin sentezliyorlar, yağ metabolizmasını düzenliyorlar. Antibiyotik verdiğimiz an o yararlı bakterileri de öldürüyoruz. Onları da öldürdüğümüz an istenmeyen mikroplar ve direnç ortaya çıkıyor, şişmanlığa kadar işin ucu gidiyor. Bu durum başka hastalıklara da yol açıyor. Çok antibiyotik alan çocuklarda alerjik hastalıklar, astım gibi günümüzün sık sorunlarından olan hastalıklar görülüyor.”


Okullar açıldı enfeksiyonlara dikkat


Prof. Dr. Esen, sonbaharın gelişi ve okulların açılmasıyla solunum yolu enfeksiyonlarının artacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:


“Solunum yolu enfeksiyonlarının nedeni büyük oranda virüslerdir ancak virüsler için etkili bir ilaç yok. Dinlenerek iyileşecekken reçetede olsun diye bir antibiyotik verdiğiniz an hastaya zarar vermiş olursunuz. Vatandaşın antibiyotiği rastgele kullanmaması lazım. Vatandaşların antibiyotikleri doktor tavsiyesiyle, doktorun tavsiye ettiği süre kadar kullanması gerekir. Ayrıca hekime, reçeteye antibiyotik yazma konusunda baskı yapılmaması lazım.”



Bebekken kullanılan antibiyotige dikkat

Mezar taşına 'Arkadaş kurbanı oldum' yazıldı

mezar tasina arkadas kurbani oldum yazildi



Mezar taşına ‘Arkadaş kurbanı oldum’ yazıldı


18.09.2013 11:59 1,372 kez okunmuş


Bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Gökhan Akkavak’ın ağabeyi Sedat Akkavak, kardeşinin mezar taşına sitem dolu bir mesaj yazdırdı.


Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde 8 Eylül Pazar günü bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Gökhan Akkavak’ın ağabeyi Sedat Akkavak, kardeşinin mezar taşına, “Daha çok gençtim. Kimsenin namusuna şerefine bakmadım. Arkadaş kurbanı oldum. Gençliğime doyamadım” diye yazdırdıklarını anlattı.


Zanlı Nuri Y.’nin (26) kız kardeşini sözlü taciz ettiği için kavga çıktığı iddialarını yalanlayan Sedat Akkavak, kardeşinin hiçbir kıza bakmadığını, hiçbir kötü huyunun olmadığını savundu.


Nuri Y.nin kardeşine başka bir çocuğun taciz ettiğini, o esnada o çocuğun kaçtığını, Nuri Y.’nin ve ailesinin yanlışlık yaparak kardeşini katlettiklerini iddia eden Sedat Akkavak, “Kardeşimi hiçbir suçu olmadan katlettiler. Kardeşimin tek bir tutkusu vardı, o da motosiklet. Hayatta hiçbir kötü alışkanlığı yoktu. Kadına kıza hiçbir ilgisi olmayan biriydi. Kardeşimi çok iyi tanıyorum. İşinden evine, evinden işine giden birisiydi. Daha 16 yaşındaydı. Hiçbir suçu günahı olmadan çocuğu katlettiler. Kardeşim motosiklet tamircisiydi. Bir yıl olmuştu işe başlayalı. Bana anlatılana göre çocuğu ailesi ile birlikte katletmişler. Önce kardeşimi sopa ile vurup yıkıyorlar, çocuk toparlanmaya çalışırken arkadan bıçak darbesi vuruyorlar. Yıkıldıktan sonra da üç yerinden daha bıçaklıyorlar. Daha sonra da sırt üstü yatırarak sokaktan gelip geçen vatandaşlara, ‘Bu sarhoş’ diyerek hastaneyi aramalarına engel oluyorlar. Kardeşimi öldürdüklerinde olay yerinde babası, annesi ve kız kardeşi de varmış. Ailecek kardeşimi katlettiler. Yetkililerden isteğim, 16 yaşındaki bu çocuğun katilinin hesabını sorsunlar. Bu çocuğun babası da cinayete ortak oldu ama geziyor. Bunun da tutuklanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.


Sedat Akkavak, kardeşinin hiçbir suçunun olmadığını mezar taşına da yazdırdıklarını söyledi. Motosikleti ve kendi fotoğrafının yer aldığı ve üzerinde ‘Motosiklet tamircisi Gökhan Usta’ yazan Gökhan Akkavak’ın Sandıklı’nın Kızık köyündeki mezar taşında ayrıca, “Daha çok gençtim. Kimsenin namusuna şerefine bakmadım. Arkadaş kurbanı oldum. Gençliğime doyamadım” yazısı yer alıyor.



Mezar taşına 'Arkadaş kurbanı oldum' yazıldı

17 Eylül 2013 Salı

İstanbul'un 'EN'leri

istanbul un en leri



İstanbul’un ‘EN’leri


17.09.2013 17:19 133 kez okunmuş


En eski yapıdan en büyük saraya, en uzun caddeden en eski metroya İstanbul’un dünyaya meydan okuyan ‘EN’leri…


İSTANBUL’UN ‘EN’LERİ İÇİN TIKLAYIN!



İstanbul'un 'EN'leri

Tam 5 karısı 24 çocuğu var!

tam 5 karisi 24 cocugu var



Tam 5 karısı 24 çocuğu var!


17.09.2013 17:48 3,106 kez okunmuş


ABD’de bir televizyon programına konu olan Brady Williams’ın 5 eşi, 24 de çocuğu var. Utah’ta tüm eşleri ve çocuklarıyla aynı evde yaşayan Brady Williams ilk karısıyla 21 yıldır evli.


İkinci eşiyle 20 yılı deviren Williams, son, yani 5. eşiyle de 12 yıldır “mutlu” olduğunu söylediği bir hayat yaşıyor.


Hepsine eşit derecede vakit ayırmaya çalıştığını söyleyen Williams, her akşam bir başka karısıyla aynı yatağı paylaşıyor. Eşlerinin birbirini sevdiğini söyleyen ABD’li Williams kardeşinin yanında proje müdür olarak çalışıyor. Brady’nin aynı zamanda psikoloji diploması var.


Zaman zaman birbirlerini kıskandıklarını söyleyen Williams’ın 3. eşi Robyn, diğer kadınlara ve kendisine Noel’de, üzerinde Brady Williams’ın görüntüsü olan ve onunla aynı boyda yastık yaptığını ifade etti. Robyn, “Yastıkların her birinde 5′imizden birinin adı yazıyor yani onun bizimle olmadığı akşamlarda bu yastığa sarılıp uyuyoruz” dedi.


Brady’nin çocukları 2 ile 20 yaşları arasında…



Tam 5 karısı 24 çocuğu var!

Burberry 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

burberry 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Burberry 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Burberry 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

36 yıldır başındaki mermiyle yaşıyor

36 yildir basindaki mermiyle yasiyor



36 yıldır başındaki mermiyle yaşıyor


16.09.2013 12:07 6,223 kez okunmuş


Iğdır’da 36 yıl önce evine giren hırsızlarca başından yaralanan Bayram Karakoyunlu’nun kafasına isabet eden mermi hala çıkarılamadı. Doktorlar bile Karakoyunlu’nun bu durumunu açıklayamıyor.


Karakoyunlu ilçesinde hırsızların peşinden koştuğu sırada kafasının ön kısmına isabet eden tabanca mermisiyle yaralanan Karakoyunlu, yapılan müdahalelere rağmen çıkarılamayan mermiyle yaşamaya başladı.


36 YIL ÖNCE BAŞINDAN GEÇEN OLAY


Bayram Karakoyunlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 36 yıl önce başından geçen olayın izlerini hala taşıdığını söyledi.


DOKTORLAR BİLE ŞAŞIRIYOR


Hırsızların silahından çıkan mermiyle yaşamına devam ettiğini ifade eden Karakoyunlu, “İlk zamanlarda çok rahatsız oldum ancak aradan zaman geçince hissetmedim. Yıllardır bu şekilde yaşıyorum. Doktorlar bile şaşırıyor ama öldürmeyen Allah öldürmüyor” dedi.


MEZARI BİLE HAZIRLANMIŞ


Bu durumu duyanların şaşkınlıklarını gizleyemediğini anlatan Karakoyunlu, şöyle devam etti:


“Yıllar önce gece hırsızlar evime girip hayvanlarımı almaya çalıştı. Onlara engel olmak istedim. Bu sırada bana ateş etmeye başladılar. Ben de onlara karşılık verdim. O sırada başıma isabet eden merminin etkisiyle yere düştüm. Beni önce buradaki devlet hastanesine daha sonra Erzurum ve oradan da Ankara’ya sevk ettiler. Başımda ağabeyim beklemiş ve doktorlar yaşamamın çok zor olduğunu söylemiş. Yapılan ameliyat sonucu yeniden hayata döndüm. Burada benim için taziye çadırı kurulmuş, hatta mezarım bile hazırlanmış. Ama akrabalarım iyi olduğumu duyunca yapılan hazırlıkları iptal etmişler. Öldü denilen bir kişi yeniden hayata döndü.”


YAŞAMASI BİR MUCİZE


Merminin çıkarılması halinde hayati tehlikesinin olacağını belirten Karakoyunlu, “Mermi isabet edince kafam çok zarar gördü. Merminin girdiği yer büyük yara alınca kaburgamdan bir parça alıp girdiği yere diktiler. Almanya’ya gittim, doktora göründüm. Onlarda şaşırdı. Yaşamamın bir mucize olduğunu söylediler” diye konuştu.


ALARM SİSTEMİNDEN GEÇERKEN ZOR ANLAR YAŞIYOR


Karakoyunlu, güvenlik alarmı bulunan binalardan geçişlerinde zor ve komik anlar yaşadığını söyledi.


Bu duruma güvenlik görevlililerini inandırmakta güçlük çektiğini vurgulayan Karakoyunlu, “Havaalanına uçağa binmek için gittiğimde beni didik didik arıyorlar. İnsanlara kafamda mermi var dediğimde dalga geçtiğimi sanıyorlar. Ama bu bir gerçek kafamın içinde bir mermi var” dedi.



36 yıldır başındaki mermiyle yaşıyor

Çocuklara bol bol balık yedirin

cocuklara bol bol balik yedirin



Çocuklara bol bol balık yedirin


17.09.2013 12:18 346 kez okunmuş


Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Samsun Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Sökülmez, çocukluk çağında balık tüketiminin önemine işaret etti.


Sökülmez,  balık ve diğer deniz ürünlerinin, insanların en eski besin kaynaklarının başında geldiğini ve tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar insanların diyetlerinde yer aldığını vurguladı.


Günümüzde dünya sularında 20 bindenfazla yenilebilen balık, kabuklu deniz hayvanı ve memeli deniz türü yaşadığını söyleyen Sökülmez, “Balıkların yaklaşık 250 türü insanların diyetlerinde çeşitli şekillerde yer almaktadır. Balıkta protein, D vitamini, fosfor ve kalsiyum gibi vücut için gerekli maddeler bol olarak bulunmaktadır. Balıktaki proteinlerin içerdiği amino asitler vücuda önemli katkılar sağlar. D vitamini ise özellikle vücudun kemik sisteminin gelişmesinde, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kemik erimesinin önlenmesinde büyük rol oynar. Fosfor ve kalsiyum gibi mineraller ise dolaşım, boşaltım ve kemik sistemi için önemlidir. Bu nedenler, herkesin balık tüketmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır” dedi.


Çocuklar için balık tüketmek önemli


Beslenme açısından son derece önemli olan balık tüketiminin bebeklik çağından itibaren arttırılması gerektiğine de dikkat çeken Pınar Sökülmez, şöyle devam etti:


”Özellikle bebeklikte ve çocukluk çağlarında aşırı yağlı, katı yağları çok kullanarak beslenen, bol kalorialan kişiler ilerleyen yaşlarında kalp ve damar hastalıkları gibi birçok hastalığa yakalanabiliyor. Bu nedenle küçük yaştan itibaren beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmelidir. Sağlıklı bir besin olan balıksofralardan eksik edilmemelidir. Balık, özellikle fosfor ve mineral açısından zengin olduğu için okul çağlarındaki çocukların kemik gelişimine de katkı sağlar.”


Yrd. Doç. Dr. Sökülmez, okulların açıldığı bu günlerde, protein, D vitamini, fosfor ve kalsiyum gibi vücut için gerekli maddelerin bol olarak alınmasının çocukların bilişsel performansını, matematik zekasını ve okuma-yazma becerisini arttırdığını, eğitim öğretim yılının başlaması ve aynı dönemdeav sezonun açılmasıyla bol miktarda avlanan balık miktarı için tüketimin özendirilmesi gerektiğini vurguladı.


Balık tüketiminde dünyanın gerisindeyiz


Yrd. Doç. Dr. Sökülmez, dünyada kişi başına balık tüketiminin yıllık ortalama 16 kilogram, Avrupa Birliği’nde 22 kilogram, Japonya’da 70 kilogram, İzlanda’da 90 kilogram olduğunu ifade etti.


Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de ise bu oranın 8 kilogram olduğuna işaret eden Sökülmez, “Millet olarak balıkla beslenmeyi öğrenemedik. Tam 8 bin 300 kilometrelik kıyı şeridiyle İngiltere, Fransa, Norveç gibi Avrupa ülkelerini uzak ara geride bırakan, Yunanistan’ı ise ikiye katlayan Türkiye için balık tüketimi meze olmaktan öteye gidemedi” dedi.


Denize kıyısı olan bölgelerde balık tüketiminin iç bölgelere göre daha fazla olduğunu vurgulayan Sökülmez, Karadeniz Bölgesi’nde yıllık kişi başı balık tüketimin 20-25 kilogramı bulduğunu, Anadolu’da ise kişi başına tüketimin bir kilonun altında olduğunu sözlerine ekledi.



Çocuklara bol bol balık yedirin

Hac yolculuğunda hazırlık tavsiyeleri

hac yolculugunda hazirlik tavsiyeleri



Hac yolculuğunda hazırlık tavsiyeleri


17.09.2013 13:27 40 kez okunmuş


Hac ve umre seyahatlerinin tecrübeli ve önemli ismi Nüans Tur rehberleri, hacca gideceklere önemli tavsiyelerde bulundu.


İlk kafileler yola çıktılar. Tüm hacılar çekiliş ve eleme heyecanından sonra şimdi de kutsal topraklara bir an önce ulaşmanın heyecanını yaşıyor. Türkiye’nin hac kontenjanı 74 bin olarak belirlenmişti. Suudi Arabistan’ın hac kotalarını tekrar düşürmesi nedeniyle bu yıl 59 bin 200 kişinin kutsal topraklara gidebilecek. Bu rakamın yüzde 60′lık kısmı Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonuyla yüzde 40′ı da şirketlerle hacca gidebiliyor.


“Tam olarak hazır olun!”


Tüm Türkiye’de hacı adayları yola çıkmadan önce eksikliklerini tamamlamaya çalıştığını söyleyen Nüans Tur Hac ve Umre Danışmanı Faruk Zünbül, mümkün olduğu kadar erkende hazırlık yapılması gerektiğini hatırlatarak, hac yolculuğuna çıkarken tamamen hazır olunması gerektiği konusunda uyardı.


Bol bol tevbe istiğfar yapılmasının önemini hatırlatan Zünbül şu açıklamalarda bulundu: ” Malumu üzerine Kabe’yi ilk görüşte yapılan dua kabul olunur. Zaman zaman umrelerde görüyoruz Kâbe’yi ilk görünce dili tutulup konuşamayan misafirlerimiz oluyor. Bunun önüne geçebilmek için de durmadan dua etmek, dili duaya hazırlamak gerekiyor. Ki görürünce başta Ümmet-i Muhammed (SAV) olmak üzere sırasıyla, Ülkemiz, ilimiz, akrabalarımız, ailemiz vs derken şahsi duaları yapmalı. Yani büyük daireden hususi daireye doğru dua etmeli.”


Medine’de Tahiyyet’ül Mescid Namazı kılın!


Peygamber Efendimiz (SAV)’in “Üç Mescidin dışında, başka mescitlere sefer etmeyiniz. Bunlar; benim şu Mescidim, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’dır.” hadisini hatırlatan Nüans Tur Hac ve Umre Danışmanı Dr. Selman Kuzu ise Medine’ye varışta ilk olarak Mescid-i Nebevî’nin selamlanmasını ve bunun da Tahiyyet’ül Mescid namazı kılınarak olabileceğini hatırlatıyor. Haccın evden çıkar çıkmaz daha havaalanına dahi varmadan başladığını vurgulayan Dr.Kuzu gidilen yerlerin gezi yerleri olmadığını hatırlatarak şunları dile getirdi:


“Efendimiz (SAV) hadislerinde “Vefatımdan sonra beni ziyaret eden, beni hayatımda ziyaret eden kimse gibidir.” buyurarak bizleri sahebe makamına yükseltiyor. Dolayısıyla kutsal topraklara gitmeden bu şuuru edinmemiz, Efendimizin (SAV) hayatını bir kere daha okuyup Sahabenin hayatlarını incelememiz gerekir. Bu bilgiler ışığında da Efendimiz’e (SAV) gerekli saygıyı onlardan öğrenerek uygulayabiliriz.”


“Meşakkati değil, lezzeti tadalım…”


Bu seneki inşaat çalışmaları nedeniyle oluşabilecek sıkıntılar ile ilgili olarak Nüans Tur Başrehberi Osman Korkmaz şöyle konuştu:


“Biz Haccın meşakkatini değil lezzetini tadacağız. Çünkü hac, her sıkıntının bir avantaja dönüştürüleceği bir yolculuk. Havaalanında bekliyorsunuz dört saatte bitmesi gereken işlemler on saati buluyormuş. Olabilir ne yapabiliriz. Biz Arafat’ta vakfeye duracağız. Vakfe esasen duruş demektir. Allaha yakarma adına duruş demektir. Bunun için Arafat’ı beklemeye gerek yok. Alırsınız elinize cevşeninizi dua kitaplarınızı duaya durursunuz. Böylelikle vakit boşa gitmediğinden bekleyişin lezzetini alırsınız.”


Hacı adaylarını rahatlatacak tavsiyeler


Hacı adaylarının günde en az bir saat yürüyüş yapmaları, ihramı yola çıkana kadar defalarca giyme denemesinde bulunmaları, mümkün olduğunca ibadetler sırasında okunacak duaların ezberlenmesinin yanında ayrıca hac dönüşü ziyarete gelenlere verilecek hediyeliklerde israfa kaçılmaması zihinlerde fazlaca yer edinmemesi içinde yola çıkmadan tüm alışverişlerin Türkiye’de yapılmasına dikkat çektiler.



Hac yolculuğunda hazırlık tavsiyeleri

16 Eylül 2013 Pazartesi

Volkan Konak ne zaman öleceğini açıkladı

volkan konak ne zaman olecegini acikladi



Volkan Konak ne zaman öleceğini açıkladı


17.09.2013 05:44 3,110 kez okunmuş


Türkiye’de en çok konser veren isimlerin başında gelen Volkan Konak polemik konusu olacak sözler kullandı.


Karadeniz müziğinin ünlü ismi Volkan Konak, önceki akşam Kıbrıs’taki Golden Tulip&Pasha Otel’de sahneye çıktı. Ünlü sanatçı, konserde ilginç bir açıklamada bulundu


Geçtiğimiz günlerde DNA haritasına baktırdığını söyleyen Konak, “Eğer öncesinde başıma bir iş gelmezse ya da bir kendini bilmez çıkıp beni vurmazsa, 76 yaşında öleceğim” dedi. 


Geçtiğimiz günlerde 26. sanat yılını kutlayan Konak, 3. sanat yılında sahne ve konserleri bırakacağını açıklamıştı. 



Volkan Konak ne zaman öleceğini açıkladı

Hülya Koçyiğit'ten çözüm süreci yorumu

hulya kocyigit ten cozum sureci yorumu



Hülya Koçyiğit’ten çözüm süreci yorumu


17.09.2013 00:37 450 kez okunmuş


Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, “Çözüm süreci sonunda bir barış ortamının Türkiye’ye yayılabileceğini, eşit, özgür, adil, kardeşçe, hak eşitliğinde, hep beraber daha mutlu yaşayacağımıza inanıyorum” dedi.


20. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin açılış töreni için Adana’ya gelen Koçyiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecinde yaşanan tıkanıklıkların kimseyi yıldırmaması, küstürmemesi gerektiğini söyledi.


Süreçte, duraklamalar, engellemeler ve provakasyonların olabileceğine işaret eden Koçyiğit, çok eski bir sorunun çözümü için insanların bir araya gelerek yüreklerini koyduğunu belirtti.


Koçyiğit, şöyle konuştu:


“(Çekilme sürecinin durması) Duraklanabilir, engellenebilir, provakasyonlar olabilir, çeşitli zorlamalarla karşılaşılabilinecek bir süreç. Çünkü bu süreçle belki de 100 yılın en önemli sorununu çözmek için insanlar yürek koydular ve büyük bir sorumluluk aldılar. Ben sürecin aynen devam edeceğini, Türkiye’de toplumsal barışın sağlanabileceğini, çözüm süreci sonunda bir barış ortamının Türkiye’ye yayılabileceğini, eşit, özgür, adil, kardeşçe, hak eşitliğinde, hep beraber daha mutlu yaşayacağımıza inanıyorum. Buna inandığım için belki de bu konuda yürek koydum, elimi taşın altına koydum, bunu talep ettim.”


Üzerine düşen her sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu dile getiren Koçyiğit, şunları kaydetti:


“Ülkem için, ülkem insanı için ne yapabilirsem seve seve yaparım. Çünkü ülkemin insanının sağlığı, mutluluğu, birlikteliği çok önemli. Şu anda en çok özlediğimiz şey bu. Yaşanan aksaklıklar bizi yıldırmamalı, küstürmemeli, tam tersine inancımızı daha da güçlendirmeli. Çünkü bunları yapanların olabileceğini hesap etmeliyiz. Ama netice çok önemli.”



Hülya Koçyiğit'ten çözüm süreci yorumu

2012'de kayıp çocukların bakın kaçı bulundu

2012 de kayip cocuklarin bakin kaci bulundu



2012′de kayıp çocukların bakın kaçı bulundu


16.09.2013 14:09 1,309 kez okunmuş


İçişleri Bakanı Muammer Güler, 2012 yılında hakkında resmi kayıp müracaatı yapılan çocuk sayısının 12 bin 474 olduğunu, bu çocukların kaçının bulunduğunu açıkladı.


MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin yazılı soru önergesini yanıtlayan Güler, kayıp çocukların müracaatlarının zaman geçirilmeksizin adli makamlara bildirildiğini ve düzenlenen Kayıp Şahıs Bilgi Formu’nu bakanlığın Kaçakçılık İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı’nın (KİHBİ) kayıp şahıslar programına kaydedildiğini aktardı.


ARAŞTIRMALAR BÖYLE YAPILMIŞ


2010 yılında hazırlanarak valiliklere gönderilen Kayıp Çocuk Rehberi çerçevesinde yürütülen çalışmalar ilave olarak, kayıp çocukların bulunmasının hızlandırılması amacıyla güvenlik güçleri ve ilgili diğer kurumların bilgi sistemlerinden, internet ve sosyal paylaşım sitelerinden araştırmalar yapıldığını bildiren Güler şu bilgileri verdi:


“Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı’nın internet sitesinden çocukların ebeveyn, veli, vasi veya yakınlarınca alınması gereken önleyici tedbir ve yapılması gereken işlemler hakkında gerekli bilgilendirmeler yapılıyor.


ÇOCUKLARIN KAYBOLMA SEBEPLERİ


Türkiye’de çocuklar başta gönül ilişkisi, eğlence, macera amaçlı ve evlenme amaçlı olmak üzere aile içi huzursuzluk ve aile içi şiddet sebebiyle kaybolmaktadır. Kayıp çocukların yüzde 30′u kurumlardan, yüzde 70′i ise evden kayıp çocuklardır.


2012 yılında hakkında resmi kayıp müracaatı yapılan ve güvenlik birimleri ya da vatandaş tarafından bulunarak güvenlik birimlerine getirilen kayıp çocuk sayısı 12 bin 474′tür. Güvenlik güçlerinin çalışmaları ile hakkında kayıp müracaatı yapılan çocukların yüzde 98′i bulunmuştur. Kalan yüzde 2 içindeki kayıp çocukların yüzde 95′i ise en geç 6 ay içerisinde bulunmuştur.”



2012'de kayıp çocukların bakın kaçı bulundu

2013-2014 Sonbahar trençkot modelleri

2013 2014 sonbahar trenckot modelleri


Sonbaharın vazgeçilmez parçası trençkotları, bu sezonda da üzerimizden çıkarmayacağız.


Trençkotlar sonbahar mevsiminde şıklığımızı tamamlıyor. Hatta tek başlarına bile şık bir kombinin ana parçası olabilen trençkotlar özensiz olduğunuz bir günde sizi bambaşka bir görünüme sokabiliyor. 


İşte her kadının dolabında olması gereken sezonun trençkot modelleri…


FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN…



2013-2014 Sonbahar trençkot modelleri

Ferdi Tayfur: Başbakan Erdoğan tatlı biri

ferdi tayfur basbakan erdogan tatli biri



Ferdi Tayfur: Başbakan Erdoğan tatlı biri


16.09.2013 12:44 8,375 kez okunmuş


Arabesk müziğin babalarından Ferdi Tayfur, katıldığı bir televizyon programında ilginç açıklamalarda bulundu.


Ünlü sanatçı Ferdi Tayfur, geçtiğimiz aylarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin aracında kendisini dinlediğini anlatarak, ”Halkın içine girmezsen onları tanıyamazsın. Bahçeli ikiyüzlü bir siyasetçi değil cesur olan birisi. Bizim müzikleri gece 2′den sonra dnleyenler var gerçek hayatta inkar edenler var. Bahçeli alanen Ferdi Tayfur’u dinliyorum diyor. Ben insanların yalan söylemeyenlerini severim. Sanatçı mutlaka siyasetin içinde olması lazım. Masa başında halkı tanıyamazsın Kitap okumak mı? akillik. Birebir insanları görerek yaşayarak aydın olmak lazım.” diye konuştu.


BAŞBAKAN ERDOĞAN TATLI BİRİ


Tayfur Akil adam Orhan Gencebay’a da göndermelerde bulunarak, ”Orhan Gencebay Başbakanı kıramadı gaza geldi. Başbakan Erdoğan tatlı bir insan” dedi.



Ferdi Tayfur: Başbakan Erdoğan tatlı biri

15 Eylül 2013 Pazar

Koçla yolculuk yapan adamın dramı

kocla yolculuk yapan adamin drami



Koçla yolculuk yapan adamın dramı


16.09.2013 07:08 135 kez okunmuş


Araba içerisindeki komik diyalogları ile dikkat çeken video, tıklanma rekorları kırdı.Bir araba içerisinde koçla seyahat eden iki arkadaşın videosu, internette kısa sürede yayıldı.


Tıklanma rekorları kıran videodaki komik diyaloglar, izleyenleri adeta gülme krizine soktu. Arabayı kullanan kişinin çektiği videoda arka koltukta koç ile seyahat eten vatandaş görülüyor.


Koçun boynuzlarını tutan vatandaş, hayvanın taşkınlık yapmaması için uzun uğraşlar veriyor. Hareket etmeye çalışan koçu tutmak için türlü yollar deneyen vatandaş, zaman zaman da arabayı kullanan arkadaşı ile komik diyaloglar yaşıyor.



Koçla yolculuk yapan adamın dramı

Kedi ile yılanın meydan kavgası!

kedi ile yilanin meydan kavgasi



Kedi ile yılanın meydan kavgası!


15.09.2013 18:15 1,108 kez okunmuş


Bingöl havalimanında yavru kedi ile yılanın kavgası amatör kamera ile görüntülendi. Kedinin yavru yılanı bozguna uğrattığı o anlar:


Şehir merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafedeki Çeltiksuyu mevkiinde bulunan havalimanında yavru kedi ile yılanın kavgası bir vatandaş tarafından görüntülendi.


Yolcu geliş kapısının yanında kavga eden yavru yılan ile kedi, vatandaşlar tarafından meraklı bakışlarla izlendi.


Alandan uzaklaşmak isteyen yavru yılan, kedi tarafından dakikalarca engellendi. Bir süre görüntülen yavru yılan, daha sonra güvenlikçiler tarafından alınarak, boş bir araziye bırakıldı.



Kedi ile yılanın meydan kavgası!

Sahte Tatlıses İbrahim Tatlıses'i çıldırttı

sahte tatlises ibrahim tatlises i cildirtti



Sahte Tatlıses İbrahim Tatlıses’i çıldırttı


15.09.2013 12:43 603 kez okunmuş


Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses, kendi adını kullanarak Almanya’da restoran açan işletmeciye veryansın etti.


Tatlıses lahmacunları adı ile restoranları bulunan ünlü türkücü Tatlıses, sahte Tatlısess dükkanını görünce twitter hesabından dükkan sahibine veryansın etti. Tatlıses patentli işletmelerin sahibi olan ünlü sanatçı, Almanya’da Tatlısess ismiyle dükkan açan işletmeciye çok sinirlendi. Düşüncelerini twitterdan paylaşan ünlü sanatçı, “Bu sahtekar Almanya’daymış avukatım araştırıyor yarın gereken yapılacak merak etmeyin” dedi.


Tatlıses daha sonra hayranlarını ve Tatlıses müşterilerini uyararak, “Ben 50 senede o isme sahip oldum öyle kolay değil iki tane SS harfi koy Tatlısess KEBAP yok ya kabahat biraz da sizde gitmeyin abi gitmeyin” ifadelerini kullandı.


Son olarak da işletmeciye seslenen Tatlıses, “Kazandığın parayı çocuklarının kursağından nasıl geçiriyorsun arkadaş. O lokmalar boğazlarına dizilmez mi? İBO İBO” diye tiwit attı.


Tatlıses’in konuyla yakından ilgilendiği, başka ülkelerde ve Türkiye’de adını kullanarak dükkan açan yerler var mı diye araştırmaya girdiği ögrenildi. İbrahim Tatlıses’in sahte firma hakkında ise hukuki mücadele başlatacağı belirtildi.



Sahte Tatlıses İbrahim Tatlıses'i çıldırttı

Çiniler elbiselere taşındı

ciniler elbiselere tasindi


2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonunun temasını oluşturan İznik çinisinin desenleri, İngiltere’de olduğu kadar kostüm çekimlerinin yapıldığı Amerika’da da büyük ilgi gördü.


Hollywood ve Beverly Hills’de yapılan çekimlerde, Amerikan model ajansı ve ekibi kullanıldı. Birbirinden güzel Amerikalı modeller, İznik çinisinin mavi renklerinden oluşan renk ve desenli kostümleri giydi. Koleksiyonunu İngilizce’de ‘Tile’ anlamına gelen çiniden esinlerek ‘Tiled UP’ olarak isimlendiren olarak Türk modacı, tasarımlarında dünyaca ünlü Bursa İznik çinisinin mavi tonları, Türk mavisi, dodger mavisi, gece mavisi tonlarını kullandı. Amerika moda piyasasına da ulaşarak orada da Türkiye’yi anlatmanın çok heyecan verici olduğunu belirten başarılı Serap Pollard, ‘en çok bildiğiniz konuları, desenleri ve renkleri size hayranlıkla dinleyen insanlara anlatmak çok güzel’ diye konuştu.



KIRIK ÇİNİ PARÇASI İLHAM KAYNAĞI OLDU

Koleksiyonunun çıkış noktası hakkında konuşan Türk modacı, İstanbul’da dolaşırken kırık çini parçalarından yapılmış bir duvardan etkilendiğini ve bunu elbise desenlerine dönüştürmeye karar verdiğini söyledi.


Türkiye’nin değerlerinin, tarihinin çok derin ve zengin olduğunu düşündüğü için çalışmalarında geleneksel değerleri kullanmaya özen gösterdiğini ifade eden Türk modacı, bu koleksiyonu için 3 ay Türkiye’de araştırma yaptığını, desenlerinin tasarımlarının Türkiye’de hazırlandığını ve hazırlanan kumaşların Londra’da giysi haline geldiğini kaydetti. Koleksiyonun İngiltere’deki tanıtım çekimleri se Londra Moda Haftası kapsamında gerçekleştirildi. Daha önceki koleksiyonunda unutulmaya yüz tutan Kastamonu’nun Selalmaz kumaşını kullandığı tasarımlarla ilgi gören Türk modacı, el tezgahlarında dokunan bu kumaşı Londra’da tanıtımını yapmıştı. Çevre dostu olarak bilinen Bamboo ipliğinin kullanıldığı bu koleksiyondaki kumaşlar, dönüşümü kolay olduğu için ‘Ekolojik Kıyafetler’ olarak adlandırılmıştı.



Çiniler elbiselere taşındı

14 Eylül 2013 Cumartesi

Tatlıses: Şimdi buna yalakalık diyecekler

tatlises simdi buna yalakalik diyecekler



Tatlıses: Şimdi buna yalakalık diyecekler


14.09.2013 16:07 5,739 kez okunmuş


İbrahim Tatlıses, twitter’den ‘Taksim Yayalaştırma Projesi’ için teşekkür ederken, “Şimdi bazılarınız buna ‘yalakalık’ diyecek” diye yazdı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında sürdürdüğü trafiği yeraltına alma çalışmaları tamamlandı. Tarlabaşı Bulvarı ile Cumhuriyet Caddesi birbirine bağlayan tüneller trafiğe açıldı.


İbrahim Tatlıses emeği geçenlere Twitter üzerinden teşekkür etti.


BUNA DA YALAKALIK DİYECEKLER


Ünlü türkücü sayfasına “İstanbul Belediye Başkanımız Kadir Topbaş beyefendiye ve emeği geçen herkese Taksim alt geçidi için teşekkürlerimi iletiyorum. Şimdi bazılarınız buna ‘yalakalık’ diyecek. Olsun, ben şimdiden kabul ediyorum. Çünkü Taksim’i bildim bileli nefes alamıyordu. Ve şimdi Taksim’le birlikte sevgili vatandaşlarım da nefes alıyor. Bu bence çok büyütülecek bir olay. Kimse kusura bakmasın” notunu düştü.



Tatlıses: Şimdi buna yalakalık diyecekler

Her şey 1 liralık kahve makinesi için !

her sey 1 liralik kahve makinesi icin



Her şey 1 liralık kahve makinesi için !


14.09.2013 16:49 778 kez okunmuş


Balıkesir’de bir mağazanın açılışı dolayısıyla yapılan indirim, izdihama sebep oldu. Ezilmeyi göze alan vatandaşlar, zaman zaman yere düşseler de alışverişe devam etti.


Balıkesir’de beyaz eşya ve çeyiz malzemeleri mağazası açılışında izdiham yaşandı. Günler öncesinden şehirde reklamı yapılan ve broşürler dağıtılan mağazada 1 liraya kahve makinesi, 9 liraya vantilatör satılacağı duyuruldu. Açılıştan önce mehter takımının gösterisi ile İlayda ve Gözde’nin oryantal dansını izleyen vatandaşların sayısı dakikalar geçtikte arttı. Önünde yaklaşık 5 bin kişinin toplandığı mağazaya açılış öncesinde kimse alınmazken, vatandaşlar içeri girmek istedi. Komedi Dans Üçlüsü’nün gösterileri ve oryantal şovu sonrasında vatandaşlar bağırarak kapıların açılmasını istedi.


VALİ YARDIMCISI DA GİREMEDİ


Mağaza önüne gelen Vali Yardımcısı Nusret Şahin de içeri girmekte zorlandı. Yoğunluktan dolayı kapı önünde açılış yapılamazken, dükkanın içinde okunan dua sonrasında kurdele kesildi. Kurdelenin kesilmesi ile birlikte birlikte yüzlerce vatandaş mağazadan içeri girmek istedi. Kapıları açan mağaza yetkilileri çok sayıda vatandaşı içeri alırken, kapılar tekrar kapandı.


İçerideki vatandaşların alışveriş yapıp çıkmasından sonra diğer vatandaşlara da kapıların açılacağı söylendi. Mağaza girişinde birbirini iterek kendine yer açmak isteyen vatandaşlar göze çarparken, küçük çocuklar ise kalabalıktan korkup ağlamaya başladı. Mağaza girişinde düşen vatandaşlar ezilme tehlikesi atlatırken, mağaza görevlileri düşenlerin yardımına koştu.


Alışveriş sonrasında kapıdan çıkmak isteyen vatandaşlar artan izdihamdan dolayı dışarı çıkmakta zorlandı. Yaşanan arbedede vatandaşlar birbiriyle tartıştı. Öte yandan izdihamdan dolayı açılış için kurulan ses sistemi de zarar gördü. Mikrofonların bir süre sonra çalışmadığı açılışta, içeri giren çok sayıda vatandaşın bir şey almadan çıktığı görüldü.



Her şey 1 liralık kahve makinesi için !

Trend alarmı: Sivri adımlar

trend alarmi sivri adimlar


Sivri burun stiletto’ların yanı sıra sivri burun babetler de sonbaharda sıkça karşımıza çıkıyor. Özellikle Rihanna’nın da tercih ettihi olan biletten bağlı modeller yükselişte!


FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLA…



Trend alarmı: Sivri adımlar

İşadamının oğlunun sünnetinde dolar yağmuru

isadaminin oglunun sunnetinde dolar yagmuru



İşadamının oğlunun sünnetinde dolar yağmuru


14.09.2013 13:09 47 kez okunmuş


Şanlıurfa’da, işadamı Kemal Süt’ün 10 yaşındaki oğlu Muhammet’in sünnet düğününde, davetliler çocuğun başına dolar yağdırdı.


İşadamı Kemal Süt’ün oğlu Muhammet Emir Süt, Harran Otel’de yaklaşık 500 davetlinin katıldığı törenle sünnet edildi. Sünnet düğününde davetliler Muhammet Emir’e, , dolar atmak için birbirleriyle yarıştı. Türkçe ve Kürtçe türkülerin okunduğu düğünde davetliler, halaylar çekerek eğlendi. 3 saat süren düğünde davetlilerin üzerlerine savrulan 1′er dolarlık banknotlar, orkestra görevlileri tarafından yerlerden avuçlanarak toplandı. Toplanan dolarları çanta içerisinde biriktiren orkestra görevlileri, dolar atmak isteyen davetlilere TL karşılığında dolar sattı.



İşadamının oğlunun sünnetinde dolar yağmuru

Calvin Klein 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

calvin klein 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Calvin Klein 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Calvin Klein 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

13 Eylül 2013 Cuma

Ahu Tuğba'dan iyi haber geldi

ahu tugba dan iyi haber geldi



Ahu Tuğba’dan iyi haber geldi


13.09.2013 18:39 280 kez okunmuş


Geçtiğimiz hafta akciğerlerinden rahatsızlanarak İzmir’de hastaneye kaldırılan Türk Sineması’nın efsane oyuncularından Ahu Tuğba taburcu oldu.


Dr. Murat Karamustafaoğlu, akciğer nakline gerek olmadığını söyledi.


Ünlü oyuncu ise, “Yaşadığım büyük travmalardan kaynaklanmış. Bundan böyle daha stressiz ortamlarda bulunup, negatif insanlardan kaçacağım.” dedi.,


Sıkıntılı süreçte, kendisine akciğerini vermek isteyen sevenlerinin de olduğunu söyleyen Tuğba, “Seda Sayan, Nazan Şoray aradı, hayranlarım hastaneye hücum etmiş… Ekmek verdiğim insanlar aramadı ama vefalı dostlarım da unutmadı” de diyerek, hassasiyeti ve güzel dileklerinden dolayı İbrahim Tatlıses’e de teşekkür etti.


Ahu Tuğba son olarak “Ben ölümden korkmuyorum, yalnızca Allah’tan korkarım. Allah’ın dediği olur” diyerek sevinçli haberden dolayı mutlu olduğunu söyledi.



Ahu Tuğba'dan iyi haber geldi

Vera Wang 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

vera wang 2014 ilkbahar yaz koleksiyonu


kadinayakkabisi.org adresinden Vera Wang 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu içeriğine bakıyorsunuz. Lütfen sitemizi takibe devam ediniz!



Vera Wang 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu

Nicole Kidman yere kapaklandı

nicole kidman yere kapaklandi



Nicole Kidman yere kapaklandı


13.09.2013 12:41 280 kez okunmuş


Dünyaca ünlü yıldız Nicole Kidman’ın başına talihsiz bir olay geldi.


Oscar Ödüllü sinema oyuncusu Nicole Kidman, New York Moda Haftası kapsamında yapılan Calvin Klein’in defilesini izledikten sonra kaldığı otele dönerken Carl Wu adlı bisikletli paparazzi muhabirinin çarpmasıyla kendini yerde buldu.


Bir yandan bisiklet sürüp, bir yandan da ünlü yıldızın fotoğrafını çekmeye çalışan paparazzinin yanlışlıkla mı yoksa isteyerek mi çarptığı anlaşılamazken yere düşen Kidman’ın yüzünde ve vücudunda hafif çizikler oluştu.



Nicole Kidman yere kapaklandı

12 Eylül 2013 Perşembe

Sezon modasının olmazsa olmazları

sezon modasinin olmazsa olmazlari


 


İşte sonbahar modasının en popüler 6 parçası…



Sweatshirtler

Bu trend bu kış sokakları ele geçirecek gibi duruyor. Sportif şıklığın oldukça revaçta olduğu günlerde bu sweatshirtlere gardırobunuzda bol bol yer ayırmanız gerekecek.



Mavi Şeyler

Sonbaharın vazgeçemeyeceğimiz tonlarından biri de kobalt mavisi olacak! Modayı takip edenlerdenseniz; gardırobunuzda mutlaka mavi bir şeyler bulundurmaya dikkat edin.



Asi Parçalar 

Bu motosiklet sürücüsü ceketleri gönlümüze her defasında taht kuruyor! Kısa, uzun, deri, nubuk vs. gibi bir sürü çeşitliliği olması onlardan vazgeçmememiz için büyük etken! Sokaklarda bolca görmeye alışacağımız bu ceketlerden sizler de mutlaka edinmelisiniz.



Beyaz topuklular

Bu trend siyah bot ve çizmelerinizden vazgeçmenizi gerektirebilir. Beyaz topuklular bu sonbaharın yükselen trendlerinden. Sizler de hiç vakit kaybetmeden edinin.



Hayvan Desenleri

Leopar ve yılan derisi baskı ve desenleri bu sezon sokaklarda bol bol göreceğimiz şeylerin başında geliyor! Çoğu kadının vazgeçilmezi olan bu desenler sonbaharda da gardırobumuzda yer almaya hak kazanıyor.



Şeffaflık

Transparan detaylar bir süredir göze çarpan trendlerden. Düpedüz çıplaklığı değil de, daha modern bir duruşu sunuyor bu modeller bizlere. Sizler de onları sonbaharda mutlaka sahip olunacaklar listenize eklemelisiniz.



Sezon modasının olmazsa olmazları

Facebook fotolarınız 50 yıl sonra ne olacak?

facebook fotolariniz 50 yil sonra ne olacak



Facebook fotolarınız 50 yıl sonra ne olacak?


12.09.2013 20:52 11,431 kez okunmuş


Üzüntülü Sevinçli ve buna benzer anılarımızı facebook ve twitter’da paylaşıyoruz. Peki bir yüzyıl sonra bu fotoğraflarımız ne olacak, bizimle birlikte toprak mı? İşte sorunun yanıtı..


Hayatımızın anlamı haline gelen sosyal ağlar sayesinde her saniyemizden herkes haberdar oluyor. Seyrettiğimiz filmden, sürdüğümüz ojenin renginden, yediklerimizden içtiklerimizden, hangi şarkıyı dinlediğimizden, gece uyuyamadığımızdan, kiminle nerede ne yaşadığımızdan…İşte, evde, tatilde, maçta veya tiyatroda fark etmiyor; facebook’a, twitter’e her zaman vakit bulunuyor.


Söyleyecek bir sözünüz mü var yanınızdaki arkadaşınızdan önce twitter’a yazmak daha cazip geliyor.Peki ileride torunlarımız ‘Anneanne gençken nasıl biriydin?’ diye sorduğunda ‘Facebook’a mı bak, tweetlerimi oku’ mu diyeceğiz? İşte fütürüstik sorulara yanıtlar…


Aktüel’de yer alan habere göre; Bilişim ve teknoloji alanında çalışmalarıyla tanınan sosyal medya uzmanı M. Serdar Kuzuloğlu, internet girişimcisi Ersan Özer ve inploid.com sitesinin kurucusu Serkan Köse, merak edilenleri cevapladı.


‘YAŞAM KAYDI’ SİTELERDEKİ VERİLER TAŞINACAK


Serdar Kuzuloğlu, Facebook’ta biriken anıların gelecekte ne olacağı ile ilgili, şöyle konuştu:”Facebook, Youtube gibi ‘yaşam kaydı’ formunda hizmet veren siteler kullanıldığı her gün, bize dair barındırdığı veri kırıntılarıyla biraz daha vazgeçilmez hale geliyor. Diğer yandan da ‘veri taşınabilirliği’ konusu gündeme geliyor.”


Gelecekte bütün sitelerin kendi istekleriyle ya da kanuni düzenlemelerle “sahip oldukları kullanıcı verilerini sahiplerine istediği zaman vermek zorunda kalacağını” söyleyen Kuzuloğlu, “Şu an bile Facebook ve Google başta olmak üzere pek çok sosyal ağda bu özellik zaten var. Taşınan bilginin bir diğer mecraya aktarılması da yeni sitenin teknik olarak desteklemesi durumunda son derece kolay bir işlem” dedi.


‘GÜNDEME KAPILMA’ HASTALIĞI


Twitter gibi sosyal mesajların verildiği ortamlarda, yeterince aktif olmamak da kimi zaman bir mahalle baskısının kurulması için önemli bir neden. Özellikle takipçi sayısı yüksek kişilerin, gündemdeki herhangi bir konu ile ilgili tweet atmaması takipçileri tarafından rahatsız edici bulunabiliyor. Kuzuloğlu, “gündeme kapılmak” diye nitelendirdiği sosyal medya hastalığına atıfta bulunarak, şöyle diyor: “Eminim bir süre sonra bu döngü kırılacaktır. Sosyal medya bize farklı sesleri duyabilmek, bireylerin kişisel dünyalarını tanımak için birçok fırsat sunuyor olsa da nedense genel eğilim herkesin kısır gündem hakkında bir şeyler söyleyerek yine geleneksel çerçeve içine tıkılıp kalmasına yol açıyor. Bu akıntıya kapılıp kapılmamak tamamen kullanıcının elinde olan bir şey.”


‘HAYATIMIZDAN ASLA ÇIKMAYACAKLAR’


İnternet girişimcisi Ersan Özer ise, Facebook ve Twitter gibi uygulamaların da daha önceki birçok uygulama gibi “çökebileceğinin” mümkün olduğunu, ancak yine de yeni talepler ışığında şekil değiştirmelerinin daha olası olduğuna işaret ederek, “Sosyal ağlar kalıcı bir şekilde hayatımıza girdi ve asla çıkmayacak. Yok olmaları söz konusu değil. En fazla benzer uygulamalar ortaya çıkar. Ve bu uygulamalar, yalnızca belirli bazı konulara yönelik daha dar alanlara yönelik uygulamalar olacak” dedi. İnsan doğasının “daha çok sosyalleşme isteği” içerisinde olduğunu belirten Özer, “Bu durum kitlesel bir paranoyaya da dönüşebiliyor. İnsan daha fazla fikir sahibi, daha çok tanınma, tanıma ihtiyacı içerisinde” diye konuştu.


‘KİMSENİN GEÇMİŞ İÇİN ZAMANI YOK’


inploid.com sitesinin kurucusu Serkan Köse, daha çok yeni nesil ile birlikte şekillenen bu uygulamaların, “geçmişten çok geleceğe hizmet ettiğini”, yeni neslin de tam olarak bunu talep ettiğini dile getirdi. Sosyal medyadaki bilgi kirliliği gibi duyguların da Facebook, Twitter gibi uygulamalarla aynı hızla yayıldığına ve aynı hızla değiştiğine işaret eden Köse, “Paylaşım o kadar hızlı ki kimsenin geçmişe dönecek zamanı yok. Öte yandan kimse geçmişi de merak etmiyor. Öyle bir sanal karmaşa içerisindeyiz ki bunun için vaktimiz de yok” dedi.


‘BİLGİLERİNİZ ÖLDÜKTEN SONRA DA İTİNAYLA KORUNUR’


Öldükten sonra Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda bilgilerin var olmaya devam edeceğini ifade eden Köse, “Öldükten sonra da Face hesabımız olacak. Koruma altına alınacak. Kısacası bu bilgiler hep kalacak. Size ait bilgilerinizi silen yeni şirketler kuruldu artık. Bu şirketler bir yandan hem bilgi kirliliğinin önüne geçiyor hem de özel hayatınızın, bilgilerinizin ne kadarının sosyal ağlarda var olacağı konusunda size yardımcı oluyor” diye konuştu. Bu yeni nesil şirketler, aynı zamanda “Ailenizin bilgilerini tek bir yerde toplayalım. Öldükten sonra ne kadarının paylaşılmasını istiyorsunuz bize bildirin” gibi hizmetler de sunuyor.


GELECEĞİ BEKLEYEN HUKUKİ KAOS


Sosyal ağların gelecekti büyük hukuki kaosa da neden olacağını belirten Köse, şöyle konuştu:”Artık yolda gördüğünüz her şeyi kaydedebileceğiniz Google Glass gibi, Microsoft’un göze yerleştirilen lensi gibi yeni teknolojilerle, özel hayata müdahale çok mümkün. Kendi habitatımıza yönelik bu müdahale, gelecekte hukuksal bir karmaşaya neden olacak. Bu karmaşa da bir tepkiye neden olacak ve yeni nesil bu uygulamaları, farklı bir şekilde kendi isteklerine uygun bir şekilde kullanacak.”



Facebook fotolarınız 50 yıl sonra ne olacak?

Marc Jacobs 2014 Yaz Koleksiyonu

marc jacobs 2014 yaz koleksiyonu


Koleksiyonda A kesim etekler de var, tulum da harem pantolonlar da. Tişörtler ve sneakerlar ile kombine edilen bu tasarımlar oldukça havalı ve casual bir görünüm sergiliyor.


Koleksiyona hükmeden bir başka detay ise hologram. Ünlü tasarımcı hologram etkisini ceketlerle, tulumlarla yaratıyor.


FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLA…



Marc Jacobs 2014 Yaz Koleksiyonu

Malatya'da ağaçlar aydınlandı

malatya da agaclar aydinlandi



Malatya’da ağaçlar aydınlandı


12.09.2013 18:35 183 kez okunmuş


Malatya Belediyesi tarafından kent merkezindeki ağaçlar dekoratif aydınlatma sistemiyle donatılıyor.


Malatya Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, daha modern bir görünüme kavuşturmak amacıyla altyapı düzenlemelerini bir bir hayata geçirildiği belirtildi.


Altyapı çalışmalarının yanında kenti daha renkli daha yaşanılır kılma adına kent mobilyaları ile şehrin kimliğine uygun saat kuleleri ve çeşmeler yapıldığı anlatılan açıklamada, caddelerdeki ağaçlar çevresine dekoratif aydınlatma sistemleri inşa edilerek estetik bir görünüm kazandırıldığı ifade edildi.


Açıklamada, şöyle denildi: “İlk olarak, Atatürk Caddesi Gazi İlköğretim Okunu önündeki ağaçların etrafına 80 adet dekoratif ağaç aydınlatma armatürü kullanılarak aydınlatıldı. 500 metre kablo kullanılarak yapılan çalışmada 40 adet ağaç aydınlatıldı. Havanın kararmasıyla birlikte dekoratif aydınlatma yapılan ağaçların etrafındaki alan, kartpostallık bir görüntü veriyor. Bu alandan geçen çok sayıda vatandaşın fotoğraf karesinde yer alan aydınlatma çalışmaları, Malatya’nın değişik noktalarında da yapılmaya başlandı. Sürdürülen çalışmalar kapsamında, İnönü Caddesi Dede Korkut Parkı ile Polisevi arasında bulunan 550 ağacın etrafı da aydınlatılacak. Bu bölgede yapılacak aydınlatma çalışmaları için ise 3000 metre kablo, 550 dekoratif ağaç aydınlatma armatürü kullanılacak. Devam eden çalışmalar sonucunda, bu bölgedeki 230 ağacın etrafı aydınlatılmış olacak.”



Malatya'da ağaçlar aydınlandı

Ankaralı ünlü türkücü gözaltına alındı

ankarali unlu turkucu gozaltina alindi



Ankaralı ünlü türkücü gözaltına alındı


11.09.2013 21:30 3,475 kez okunmuş


‘Ankaralı Namık’ lakaplı sanatçı Namık Uğurlu, Sincan Emniyet Müdürlüğü ekiplerince uyuşturucu satın alma ve kullanma suçlamasıyla gözaltına alındı.


Sincan Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ‘Ankaralı Namık’ lakaplı sanatçı Namık Uğurlu’yu, uyuşturucu satın alma ve kullanma suçlamasıyla gözaltına aldı.



Ankaralı ünlü türkücü gözaltına alındı