17 Ağustos 2013 Cumartesi

Şehirden fısıltılar

sehirden fisiltilar


HT CUMARTESİ / Heja BOZYEL


Geçtiğimiz hafta bizim için bu sene 21′incisi düzenlenen Sziget Müzik Festivali demekti. “Sziget” diyerek uyandık, Sziget yorgunluğuyla uyuya kaldık. İlk kez gelenler festival âşığı oldular, benim gibi müdavimler ise hasret giderdi.
Sziget, 1993′ten beri Budapeşte’de Tuna Nehri üzerinde “Özgürlük Adası” olarak da bilinen 108 hektarlık Obudai-Sziget Adası’nda düzenleniyor. Bunun sadece gençlere yönelik bir müzik festivali olduğunu sananlar çok yanılır. Sziget’te konserler işin sadece yüzde 35-40′lık bir bölümü. Gerisi, fazla düzenli, Macaristan’ın eski komünist rejiminin izlerini taşıyan bu nedenle de asla meşhur İngiliz festivallerine benzemeyen (daha temiz, daha kontrollü, daha sakin) ama yüzde 100 özgürlük mantığıyla yürüyen bir sistem. Aniden karşılaşabileceğiniz sokak tiyatroları, gün boyu flörtöz bir şekilde dolaşan festivalcilerin yaratıcı kostümleri, kibar ve eğlenceli sosyalleşme denemeleri, adrenalin dolu aktiviteler, sirkler, kişisel gelişim alanları, atölyeler, muazzam aydınlatılmış ormanlar, her biri kendine has çadırlar, muazzam gün batımı izlenebilen plaj derken Sziget başlı başına bir cumhuriyet. Her sene 1 hafta boyunca kimsenin kimseyi yargılamadığı, herkesin gönlünce eğlendiği, isteyenin kafa dinleyebildiği bir ada. Ama müziği asla göz ardı etmeyin çünkü son geceye kadar keşfedemeyeceğiniz sayıda çok sahne ve parti alanı var burada. Afrika müziğinden Balkanlar çadırına kadar aklınıza gelen her şey yani!


DİKKAT: TÜRKLER HER YERDE
21. yaşına gelen Sziget’te bu sene Türk istilası vardı. Festivalin girişinde Avrupa’daki bütün müzik festivallerinin kaç km uzakta olduğunu gösteren yön oklarına bu kez ilk kez Roc’n Coke da eklenmişti. Ama durun, bu daha başlangıç. Nüfusun 372 bine ulaştığı adada 500′den fazla Türk misafir bulunuyordu.


BİR GÜNDE NELER OLUYOR
Festival alanında ne yaşayacağınız tamamen size bağlı. Dilediğiniz kişi olabilirsiniz. Dilediğiniz kadar lüks bir eğlence de yaşayabilirsiniz, alabildiğine doğal da olabilirsiniz. Konserler yaklaşık 16.00 civarında başlıyor. Öncesinde “boya”, “balon” gibi partilerle coşmak serbest. Ya da aynalarla dolu labirentlerde gezmek, devasa dönme dolap Sziget Eye’da romantizm yaşamak, bungee jumping yapmak, hamster tekerleği tarzı silindirlerde yürümeye çalışmak, festivalin oldukça geniş tasarım alanında alışverişe çıkmak, yüzmek, bir ağaç altında kitap okumak, stencil yapmayı öğrenmek gibi sonsuz alternatifiniz var. Acıkırsanız Hint mutfağından tutun da dönere kadar her yemek mevcut. Bolca meyve de bulabilirsiniz. Ama festivalin milli yiyeceği sosisli sandviç. Macaristan’ın meşhur sosisleriyle 3 öğün beslenebilirsiniz. Saat 19.00 sonrası ana konserler başlıyor. 24.00 civarı konserler biterken dev çadırlarda partiler devam ediyor. Ana sahne dışında çadırlardaki konserlerin çok kalabalık olması biraz yorucu ama çıkışa yakın yerde konuşlanıp her konserde en az 3-4 şarkı izlemek gerekli. Saat gece yarısını geçtikten sonra ve siz çadırdan çadıra sahneden sahneye yürümekten bitap düşmüşken eğlence bitmiyor tabii. Büyüklü küçüklü barlarda “sabahlar olmasın” tadında dansa ve flörte devam! Taşkınlık yapanlara kesinlikle müsamaha gösterilmiyor, güvenlik görevlileri tek hamleyle ortamı sakinleştiriyor. Sabaha karşı 03.30 civarı insan sayısı azalıyor. Kalanlar genelde eğlenmeye devam eden gruplar ya da “eşleşememiş” bekârlar ve alkolü fazla kaçıranlar. Özellikle Chuck Norris Bar’da bu saatlerde eğlence son noktaya varmış, barın üstü dahi dans edenlerle kaplanmış oluyor. Gerçi aynı şarkıları her gece aynı sırayla çalıyorlar ama Chuck Norris ilk göz ağrımız ve Sziget’te bizi bulabileceğiniz yerlerden biri. Her sene değişen mönülerine bu sene “Hot Turkish” (Ateşli Türk) adlı bir kokteyl de ekledikleri için gönlümüzde ayrı bir yerleri var.
05.00 civarı gün aydınlanmaya, sesler azalmaya başlıyor. Şimdi Budapeşte’ye dönüp, kanalların kenarında yürümek ve fotoğraf çekmek için ideal zaman. Avrupa’nın en güzel aydınlatılan şehrinin ışıkları Tuna Nehri boyunca öylesine büyülü yansımalar yaratıyor ki bunu görmeden bir Sziget tamamlamak olmaz! Saat 07.00, kahvenizi ve ağrı kesicinizi içip yatağınıza girme vakti. Yarın yeni bir festival günü.


SENEYE GÖRÜŞÜRÜZ
Bu sene Türkler’in sayısı 2.5 kat artmış. Seneye bu rakamın daha da fazla olacağı düşünülüyor. Bu nedenle gitmekten vazgeçebilirim bile ama gidersem “Bir kahve falı standı açsam” diyorum. 1 senelik kazancım çıkar, eminim. Ayrıca iş fikri olarak zeytinyağlılar standı, nazar boncuğu takıları standı gibi Türk işlerine girmenizi öneririm. Çok talep var, demedi demeyin. Şimdiden plan yapıyorum çünkü bir kez daha #kalbimszigettekaldi. Seneye görüşürüz!


Gitmek isteyenlere notlar
· Biletlerinizi mümkün olduğunca erken alın, vize işlemlerinizi olabildiğince erken halledin.
· Çok çok rahat ayakkabılar, yağmurluk, hırka, sinek kovucu ve mayo almayı unutmayın. Ada büyük ve yürümekten başka ulaşım imkânı yok.
· Tuvaletler temiz, çok fazla ve bu nedenle sıra az, endişe etmeyin.
· Yanaşıp konuşan her genç erkeği ya da kızı size yazıyor zannetmeyin. Herkes Türk değil. Herkes yazma peşinde değil. Eğlenmek, tanışmak, kaynaşmak esas olan.
· Evlilik çadırında isterseniz iPad’inizle dahi evlenebiliyorsunuz, deneyin.
· Ön yargılarınızı bırakın, onlar Türkiye’de kalsın, burası Özgürlükler Adası.


Konserler
* Blur her zamankinden iyiydi. Damon Albarn seyircilerin arasına karışıp herkesin elini tutunca alanda izdiham oldu.
* Franz Ferdinand yine herkesi dans ettirmeyi görev edinmişti. Çaldıkları yeni şarkıları da bağımlılık yapmaya müsait.
* Skunk Anansie yine iyiydi, özellikle fotoğraf verme konusunda.
* The Fratellis beklenenden iyiydi.
* Mika olmasa da olurdu ama ilk kez izleyenleri eğlendirdi.
* Empire Of The Sun özellikle sahne düzeni, dansçıları ve ışıklarıyle festivalin en iyisiydi.
* Woodkid damardan içimize aktı. O nasıl bir sahne nasıl bir ses!
* Katy B kapanış karmaşasında kaynadı.
* David Guetta ışık şovu gibiydi.
* Nick Cave’i kaçırdım çok üzgünüm.
* Parov Stellar Band o kadar kalabalıktı ki izlemek zor oldu.


Önümüzde sene yine ağustos ayında gerçekleşecek Sziget Festivali ile ilgili bilgi almak, geçtiğimiz senelerden videolar izlemek, fotoğrafları görmek ve vakti gelince indirimli biletlerden yararlanabilmek için szigetturkiye.com adresini takip edin. Sziget Türkiye ekibi ile tanışınca zaten festivali de daha çok seveceksiniz.




Şehirden fısıltılar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder